Pazar, Ekim 25, 2009

Ahşap Mengene (Pres)


Haftasonundan haftasonuna, kısıtlı zamanda yapılan çalışmalar ve sonuçları Meksika dizisine benzedi. Sürekli bir sorun çıkıyor, sürekli dizi uzuyor...

(II) nolu yazımızda baskı tahtasının kendi ekseni etrafında dönmesini nasıl engelleyebilirim diye sormuştum. İş arkadaşım ve blogun düzenli takipçisi Alp Yapşık'tan gelen öneri ile sorunu çözdüm. Cevap basitti: Konik Rulman. Artık rutin haline geldiği üzere cumartesi sabahı Urla Sanayi Sitesine gittim. Mengenedeki sonsuz vidaya takılacak şekilde 14 mm lik somunu konik rulmanın ortasına birkaç yerden kaynaklattım. Baskı tahtasının sacını kalınlaştırdım ve konik rulmanın çemberini bir yatağa sabitledikten sonra baskı tahtasının sacına kaynaklattım. Baskı tahtasını rulmanın göbeğine sabitleyebilirdim ama sabitlemenin rulmanın dönüşü için daha sağlıklı olacağını düşündüğüm. Sonsuz vidanın boyunu ve kollarını kısalttım. Sonuçta iskelet dışında üç ayrı parçam oldu. T şeklinde sonsuz vida, somun kaynaklı rulman göbeği, baskı tahtası sacına sabitlenmiş rulman çemberi.



Birinci yazımda kafama takılan zeytin hamuru elde etmek için birkaç yol düşündüm. Kemeraltına gidip taş dipek aradım, eski bir taş dibek buldum ama hem çok pahalı hem de çok küçük bir haznesi vardı. Başka bir çözüm düşündüm ve aklıma aşçılık günlerim geldi. Bir sos kabında zeytini ezme işini yapabileceğimi düşündüm. Bir sos kabı satın aldım, sos kabına göre tahtadan bir kapak yapıp, kapağın altına kabın oynamasını engelleyecek tahtalar vidaladım. Vee son olarak iri bir havan eline ihtiyacım vardı. Voit marka bezbol (baseball mu? beyzbol mu demeliyim yoksa?) sopasının bu işi görebileceğini düşündüm. Voit marka olmasa da bir bezbol sobası bu işi görecektir. :)









Zeytinleri "havan" ile bir güzel ezdim. Zeytin hamurunu bir torbaya doldurdum ve mengeneyi çalıştırdım. Baskı tahtası rulman sayesinde ekseni etrafında dönmeden sabit dururken gayet güzel baskı uyguluyordu.



Yavaş yavaş vidayı sıktım. Zeytinin suyu çıkmaya başladı. Baskıyı arttırdım, artırdım ve tahmin ettiğim oldu... Torba patladı.



İyi haber mengene gayet güzel kuvvet uyguluyor, kötü haber işimiz yine uzadı.

Torbayı düzeltip, güç bela birkaç baskı denemesinde daha bulundum ve bir miktar zeytin suyu elde ettim. Ancak elde ettiğim suyun üzerinde çok küçük miktarda yağ tabakası oluştu.

Neyseki önümüzdeki hafta 29 Ekim var. Çarşamba günü git-gel artık ahbap olduğum demirci İbrahim Usta ile zeytin hamurunu koymak için köşebent demirleri kullanarak bir hazne yapmayı planlıyorum.

Bakalım Meksika dizimiz nasıl bitecek?

1 yorum:

stky dedi ki...

Faik Bey,

Ben yeni bir okurunuzum, işi gücü bıraktım 3 gündür sizi okuyorum.. Yazdıklarınız bizi hem cesaretlendiriyor hem de nasıl inanılmaz bir keyif veriyor anlatamam :) Ellerinize, emeğinize sağlık... Umarım bir gün beraber yaparız bu denemeleri :)