Pazar, Ekim 01, 2006

Tesla mısınız? Edison mu? Bilgiyi Paylaşmak

Bilginin değerini düşününce aklıma Geleceğe Dönüş 2 filmi geliyor. Birinci filme bir flashback ile öykü anlatılır. Esas oğlanın (Michael J. Fox) gelecekten getirdiği spor almanağını, filmin kötü karakteri, lisenin aptal amerikan futbolu oyuncusu ele geçirir. Birinci filmin sonunda esas oğlan tekrar güncel zamanına dönmesi rağmen, içinde gelecekte oynanacak tüm spor karşılaşmalarının sonuçlarının bulunduğu spor almanağı aptal futbol oyuncusunda kalmıştır. Ve tabii bilgiyi elinde tutan, bilgiyi kullanır ve para kazanır. Sonuçlarını önceden bildiği spor karşılaşmalarına bahis oynar. Sonuç malum. Tüm hayatının akışı değişmiştir. Aptal futbol oyuncumuz sahip olduğu bilgi ile artık çok zengindir.

Sahip olunan bilgiyi ne kadar az insan biliyorsa o kadar çok değer taşıyor bilgi.
- Ne kadar çok?
- O kadar çok.

Bilgiyi saklamaya, satmaya, paylaşmaya veya öğretmeye karar vermek bilgi sahibinin dünyaya bakışına kalıyor çoğu durumda. İş hayatında öğle insanlar vardır ki, olası haleflerine ilerde kendilerini yerinden etmemeleri için, yeri gelir fotokopi çekmeyi bile öğretmezler. Çoğu çalışanın doğası budur, bilgi paylaşımsızlığını yenmek için “takım çalışması” söylevleri ve eğitimleri verilir. Nafile. Çözüm hayata bakışımızda.

Yurtdışı kaynaklarda alternatif yaşama yardım edecek konularda eğitimler bulabildim. Talebi olmadığı için midir? Eğitimi verecek kişi bulunamadığından mıdır? Türkiye’de özel verilen alternatif yaşam eğitimleri, seminerleri bulunmuyor. Tarım Bakanlığının, ve Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nün, Çukurova Üniversitesi’nin sertifika veren Alternatif Yaşama kaynak veya destek olacak eğitim programları bulunuyor. Ege Tarımsal Enstitüsü’nün eğitimleri kamuya açık değil, teknik personelin eğitimine yönelik.

Öğrencilik yıllarımda TRT’de yayınlanan YAYÇEP (Yaygın Çiftçi Eğitim Programı) dizilerini seyrederdim. Bu programlar VCD olarak bakanlıktan satın alınabilmekte.

Thomas Edison’u tanırsınız değil mi? Tanırız tabii, ilkokul kitaplarında bile var, ampulü icat etmiş ya. Bir de “Para etmeyecek hiçbir şey icat etmedim” demiş.

Nicola Tesla’yı tanır mısınız? Ben Tesla’yı, Tesla’ya hayran oldukları için adlarını Tesla koyan, bir rock grubu sayesinde öğrendim. Tesla kimdir diye araştırınca çok ilginç gerçekler öğrendim. 2002 yılında Aykırı Yayınevi tarafından Tesla üzerine Türkçeye çevrilmiş bir biyografi yayınlandı. Tesla ile ilgili Hürriyet ve Vikipedi de yayınlanmış iki yazıdan alıntılar yapmak, bilgi ve bilgiyi kullanmak üzerine yazdığım makalem için yeterli olacak.

__________________

Edison,

Bir gün Tesla'yı yanına çağırdı ve sistemdeki sorunları çözerse kendisine büyük bir maddi ödül vereceğini söyledi. Tesla, Edison'u, o günün parası ile 100,000, bugünün parasıyla milyonlarca Dolarlık bir masraftan kurtararak sistemdeki aksaklıkları giderdi. Ama Edison vaadettiği ödülü vermedi. Tesla, bu durum üzerine Edison'un laboratuarındaki görevinden istifa etti. Edison, sözünden dönmekle kalmadı bir de Tesla'nın bundan sonraki bilimsel kariyerini kötülemeye, onu aşağılamaya başladı. Bugün Tesla'nın bu kadar az bilinen bir isim olmasının altında Edison'un bu çabalarının büyük payı vardır.
- - - - - -
Tesla halka ucuzdan da öte bedava elektrik enerjisi temin etme hayalleri kurmaya başlamıştı. 1900'de yatırımcı J.P. Morgan'ın 150,000 Dolar'lık malî desteği ile Long Island'da "Kablosuz Yayın Sistemi"ni kurdu. Bu yayın kulesi dünyanın ilk telefon ve telgraf hizmeti verecek, aynı zamanda dünyaya resim, borsa haberleri ve hava durumu yayını yapacak bir tasarımdı. Morgan bunun gerçek anlamda "bedava enerji" olduğunu anlayınca desteğini çekti. Morgan'ın desteğini çekmesi Tesla'yı finansal sorunlar içine sürükledi. Kule, hurda fiyatına alacaklılara satıldı. Dünya Tesla'nın çatlak olduğunu düşünmeye başlamıştı. O dönemde sesin, resimlerin ve elektriğin bu şekilde yayılması duyulmuş şey değildi çünkü.
- - - - -
Tesla'nın Westinghouse'dan alacağı ücretin 1 milyon Dolar'ı geçmesi Westinghouse'ı malî sorunlarla yüz yüze getirdi. Tesla, sözleşmesi geçerli olduğu sürece Westinghouse'un iflas edebileceğini idrak ederek sözleşmesini yırtıp attı. Çünkü onun en büyük amacı insanlara ucuz AC elektrik verebilmekti. Dünyanın ilk milyarderi olmaktansa patentleri karşılığında kendisine ödenen 216,600 Dolar'a razı oldu.
- - - - - - -
Ömrü boyunca 800 icadın patentini aldı. Eğer mali destekten yoksun kalmasaydı Edison'un rekorunu rahatlıkla kırabilecek bir insandı. Hayatının son 30 senesinde pek az patent alabildi. Dünya ne yazık ki Tesla'nın dehasına sahip insanları mali açıdan ödüllendirmeyi pek sevmiyor. Ödüllendirilenler sadece orijinal fikirleri alıp bu fikirleri üretime dönüştürüp satanların oluyor.
- - - - - - - - -

Son bilgi olarak, Tesla’nın gizlenen bazı çalışmalarının 1999 Marmara depreminde İsrail’liler ve Amerika’lılar tarafından Türkiye’de denendiği yolunda komplo teorileri üretildi.

Benim hayata bakışım da Tesla’nın bakışından farklı değil. İnsanlığa faydalı olabilecek bilgileri kendime fayda gözetmeksizin paylaşmak. Gerçi Tesla örneğinde olduğu gibi bu günümüz dünyasında değer verilen bir yaklaşım değil. Hatta yok edilmenize bile yol açacaktır.

Örneğin; Bir gösteri ile su, sirke, şekeri (atıyorum, ucuz ve kolay bulunan maddeler olduğu için seçtim) belirli oranda karıştırıp yakıt elde ettiğimi ispatlasam ve karışımın hangi oranlarda olacağını bir ay sonra açıklayacağım desem, sizce bir ay yaşar mıyım?

Günün Kitabı : Sakallı Celal / Yalçın Pekşen
Günün Albümü : Tesla / Five Men Acustical Jam

2 yorum:

Unknown dedi ki...

Merhaba
Bireysel Emeklilik Danışmanlığı yapıyorum ve malesef sistemin makroekonomik ve mikroekonomik yapıda uzun vadede neler getireceği hakkında hiçbir bilginiz olmadığı gibi insanları da yanlış bilgilendirdiğinizi üzülerek okudum.Tüm dünyada emeklilik sistemlerine yönelik reformlar yapılıyor. Bu reformların bir sonucu olarak, emeklilik için toplanan fonların ekonomiye katkısı maksimum düzeyde.Ayrıca bunun bir devlet politikası olduğunu söylemekte de yarar var.Sistem ise gayet açık.Uzun vadeli yatırımı düşünmeyen hiçbir müşterimize de (kesintilerinden bahsederek) sistemi zaten tavsiye etmiyoruz.Kişi kendi geliri kadar birikim yapıyor ve uzman potföy yönetim şirketleri tarafından yatırımları değerlendiriliyor.Eğer siz elinize 100 ytl veya daha az bir para alıp bununla bankaya veya yatırım şirketine gidip paranızın %30 u ile tahvil, %50 si ile hisse senedi fonu, %20 si ile para piyasası likit fonu alabilirim derseniz (ki muhtemelen dikkate bile alınmazsınız) bu sizin meziyetiniz olur .Önünüzde saygıyla eğilirim.Yada uygulama zorluğu çekmezseniz sel basmaz ,ağaçlar kurtlanmaz vs.. kötü süprizlerden arındırılmış steril ortamda ceviz bahçesinden de pek tabii gelir elde edebilirsiniz.Bahçe örneğinden hareketle küçük bir hesaplama yapmakta da fayda var;
Minimum 10m2 den bahçemizi oluşturalım.Sistemin şu anki hedefi 3 milyon kişi ...
3.000.000 * 10 = 30.000.000m2 alana ihtiyacımız var demektir.(sistem münferit değil genel düşünmelidir)Bu da arazi bulmak açısından oldukça zorlayıcı olur.
Ayrıca sistem mantığı tamamiyle sosyal güvenlik hizmetlerinin kendisi olmak değil ;tamamlayıcısı olmaktır.Eğer öğrenmek istediğiniz veya tartışmak istediğiniz bir konu varsa herzaman beklerim..
Dilek Demircan
d_demircan2003@hotmail.com

faik murat unel dedi ki...

Dilek Hanım'ın yorumu ile ilgili yazışmalarımızı

http://alternatifyasam.blogspot.com/2007/11/alternatif-emeklilik-ve-evre-kredi.html

linkinde bulabilirsiniz.