Pazartesi, Nisan 26, 2010

İzbarço

Toprak insanı olarak "Bastığım yer oynamamalı." derim. DERDİM.

Ankara'daki öğrencilik yıllarım dışında hep deniz kıyısında ve deniz ile iç içe evlerde yaşadım. Lisede lisanslı yüzücüydüm ve fakat son yıllarda deniz ile ilişkim çimmek eyleminden öte değil. Boyumu geçmeyen yerlerde (Çeşme, Ilıca plajının diz boyu güzel denizinde) çimiyorum. Tekne desen, deniz beni tutuyor. Sizin anlayacağınız ben kendimi bir toprak insanı olarak görüyorum.

Alternatif Yaşam Planlaması blogu sayesinde birçok yeni dost kazanıyorum. Değerli ağabeyim Namık Emkin, blog sayesinde tanıştığım dostlarımdan biri. Namık Ağabey ile tanışmama vesile olan yine Alternatif Yaşam Planlamasından dostum Sühan Yüksekışık'a da birkez daha teşekkür ederim. Birkaç hafta önce Namık Ağabeyi teknesinde ziyarete gittim. Namık ağabey o gün bana izbarço düğümünü öğretti. Denizci düğümleri meşhurdur ama sanki sadece denizde kullanılması gerekir gibi bir yanlış düşüncem vardı.

İzbarço düğümü yelkencilikte en temel düğümmüş, çok kolay ve çok fazla kullanma yeri var. Birkaç haftadır bahçedeki işlerimde ve köpeğim Ozzi'yi bağlarken sıklıkla izbarço düğümünü kullanıyorum. İzbarço düğümünün biz "toprak insanlarının" gündelik bahçe işlerinde de çok işine yarayacağını tecrübe ettim. Sizlerle de paylaşmak istedim.

İzbarço düğümünün nasıl atıldığını Uzman TV web sayfasınında bulabilirsiniz.

Not : Teknede olmayı sevmeye başladım. Gerçi hala beni deniz tutuyor. Zamanla alışacağım...

Hiç yorum yok: