Perşembe, Şubat 28, 2008

Kıdem Tazminatı

Birçoğumuz para kazanmak ve bir şekilde hayatımızı sürdürebilmek için yapmaktan çok haz etmediğimiz işlerde çalışıyoruz. Yeni sosyal güvenlik yasası ile kıdem tazminatı kaldırılıyor. Biz sadece haberleri dinliyoruz. Eylem yok.

Sonumuz karanlıksa neden çalışıyoruz? Birbuçuk (fikrin çıkış noktası on yıl öncesine kadar gider) yılı aşkın süredir mevcut sisteme alternatif ne yapabiliriz sorusuna, yazılarımızla cevap arıyoruz. Kurguladığımız Alternatif hayatın önemi ve gerekliliği giderek artıyor. Köle olarak yaşayıp, sefil olarak ölmek için yedi yaşından itibaren, kölelik sistemine kaynak oluşturacak eğitim algılamamız çerçevesinde, kendimizi, çocuklarımızı bir diploma, bir sıfat sahibi olması için şartlıyoruz. Tek bir yaşam biçimi var. Üniversitede oku, mezun ol. Al sana sonuç.

Yoğun çalışma tempomuzda kaçış planına vakit ayıracak zamanı bulamıyoruz. Yoksa bulmak mı zor geliyor? Evet yoğunum ama alternatif aramama, kitap okumama, yazı yazmama, ülkemin ve kızım geleceği için tepki vermeme lüksüm yok. Daha az televizyon seyretmeli, daha az gezmeli, daha az uyumalıyım.

Alternatif Yaşam Planlamasında daha seyrek yazmaya başladım. Düzenli takip edenlerin fark edeceği üzere, Alternatif Yaşam Planlamasında yazar sayımız artıyor. Yeni yazarlarımızın makaleleri ve çevirileri ile Alternatif Yaşam Planlaması gelişmeye devam ediyor. Yazarlarımız ile yapılan işbölümü sayesinde yeni çeviriler ve makaleler yayınlanmaya devam edecek.

Alternatif Yaşam Planlaması, her nekadar günlük ortamında yer alan bir site olsa da, içerik olarak belirli konuların yazılabildiği, bilgi paylaşımını amaçlayan ve içerik olarak günlük formatından uzak bir site. Ve fakat ben ara sıra günlük tadında yazılar da yazmak istiyorum. İş bu nedenle, bir süredir “ Politika, müzik, ezoterik bilgiler, elalemin derdi beni gerdi, edebiyat ve kitaplar üzerine, yer yer Youtube destekli, serbest atışlar.” başlığı ile tanımladığım Beyin Labirentimden Odacıklar günlüğünde de yazıyorum.

Haber vereyim istedim.

Cuma, Şubat 15, 2008

Topraklarımız

Yaşadığımız günleri, tartıştığımız konuları, ülkemin gittiği yeri düşününce Kenya'nın kurucusu Jomo Kenyatta'nın bir sözünü hatırlatmak istiyorum.

Misyonerler geldiklerinde, Afrika'lıların toprakları, misyonerlerinse incilleri vardı. Misyonerler bize gözlerimiz kapalı nasıl dua edeceğimizi öğrettiler. Gözlerimizi açtığımızda misyonerlerin toprakları, bizimse incilimiz vardı.

"When the Missionaries arrived, the Africans had the Land and the Missionaries had the Bible. They taught how to pray with our eyes closed. When we opened them, they had the land and we had the Bible."

Gözlerimiz kapalı dua ediyoruz, bakalım açınca ne göreceğiz?

Perşembe, Şubat 14, 2008

Güneş enerjisiyle çalışan ocaklar

İKİ AYARLI PANELLİ OCAK

Ekvator’a çok yakın bir ülke olan Malezya’da yaşarken, güneşin yüksekliği çok fazla olduğu zamanlarda el yapımı ocağımın (Cookit) performansı çok da etkili olmuyordu. Bu durum daha çok, yazın tropikal bölgelerde ve ılıman kesimlerde görülüyordu. Bunun sebebi ise güneşin yükseklik derecesinin, sabit ayarlı bir ocağın verimli bir şekilde çalışabilmesini engelleyecek kadar çok fazla olması olabilir. İşte, iki ayarlı ocaklar bu etkiyi azaltmak ve güneşin yüksekliğine göre güneş ışınlarına daha iyi konsantre olabilmek için tasarlanmışlardır.

İki ayarlı panelli ocaklar bir tarafı alüminyum folyo ile kaplanacak biçimde 4mx3m boyutlarındaki bir mukavvadan veya plastik bir kesitten yapılır. Yapımı ucuz, basit ve kolaydır hatta çok kolay bir şekilde seri üretimi de yapılabilir.

Ocağın yukarıdaki planına göre ilk örneği 4mx3m boyutlarındaki bir mukavvadan yapılmıştır. İlk olarak planımıza göre mukavvayıkesiksiz çizgiler boyunca kesin ve kesikli çizgiler boyunca da katlayın. Tüm kenarların düzgün bir şekilde kesilip katlandığından emin olun ki daha sonra ocak kurulduğunda rahatlıkla kendine özgü şeklini alabilsin. Merkez yuvanın genişliğini birbirine eklenmiş iki yaprak mukavvanın kalınlığına eşit tutun. Daha sonra alüminyum folyoyu hazırladığınız kesitin üzerine yapıştırın. İşte pişiriciniz kullanıma hazırdır.

Düşük güneş yüksekliği, yani 65 derece altı, isteyen yemeklerde, iki adet üçgen paneli yamuk tabanlı kesitin altına her biri ocağın bir kanadını oluşturacak şekilde yerleştirin. (Aşağıdaki fotoğrafa bakınız.). Bu tip ayarda, iki ayarlı panelli ocağımızın fonksiyonları aşağı yukarı “Cookit”le eşdeğerdedir.

Diğer dikdörtgen panel ise zemine de yatırılabilir, gerekli olan düzgün yansıma açısı için küçük bir nesneyle de desteklenebilir.

Yüksek güneş yüksekliği, yani 60 derece üstü, isteyen yemeklerde ise üçgen panelleri, yine her biri ocağın bir kanadını oluşturacak şekilde, yamuk tabanlı kesitin üzerine yerleştirin. Aşağıdaki fotoğrafta da görüleceği üzere iki küçük kanat ocağın şeklini koruması için merkez yuvanın içine tam oturtulacaktır. Bu tip ayarda ise iki ayarlı ocağımız ekstra panellerle daha verimli çalışır.

Eğer mümkünse, iki ayrı üçgen kanadı kısa bir iple birbirine bağlamak bu panelleri birbirine daha çok yakınlaştırır ve sıkı durmasını sağlar.

Yemeği pişirmek için öncelikle iki ayarlı ocağımızı güneşin yüksekliğine göre yapılandırın. Ocağın yüzünü güneşe doğru döndürün. Yiyecekleri siyah metal bir kabın içine koyun ve kabı bir çantayla veya güveçle kapatın. Kabı sarmalanmış haliyle ocağın zeminine yerleştirin. Kabı, ocağın merkezine düzgün bir şekilde yerleştirmek için bir nihale veya tel kafes yardımıyla 2 parmak kadar yukarda tutun. Yüksek güneş yüksekliği ayarı için, kabı 20cm kadar yüksekte tutun çünkü ön tarafa sonradan eklenen
yansıtıcı paneller taban seviyesindeki kullanılabilir alanı kısıtlar.

TEONG H.TAN
Çeviren:M.Gizem ÇAĞLAR

Pazartesi, Şubat 11, 2008

Ekolojik Şehir: Masdar City

-------------
(Alıntıdır)

Dünyanın ilk ekolojik şehri böyle olacak

Dünyanın sadece "yenilenebilir enerji kullanan" ilk ekolojik şehri (üstte planları görülüyor) Abu Dabi emirliğinde kuruluyor. "Masdar City"nin (Kaynak Şehir) inşaatı dün başladı. 6.5 kilometrekarelik alana kurulacak şehir 22 milyar dolara mal olacak. Proje 2015'te tamamlanacak. Şehirde yaşayacak 50 bin kişinin enerji ihtiyacı, güneş enerjisi dahil sırf yenilenebilir kaynaklardan sağlanacak ve şehir, atmosfere hiç karbon gazı salmayacak. Denize yakın bir bölgeye inşa edilecek olan şehir, çöl rüzgârları ile Abu Dabi Havaalanı'nın gürültüsünden yüksek bir çevre duvarıyla korunacak.
------------

Bu şehir hakkında daha geniş bilgiye aşağıdaki bağlantılardan ulaşabilirsiniz.

Aslında fikir olarak güzel geliyor ilk başta, bu zaten bizim de istediğimiz birşey; ekolojik yaşam. Ama bir de kötü senaryo geliyor insanın aklına...
Etrafı duvarlarla çevrili bu kentte, çok özel(!) insanlar yaşayabilecektir büyük ihtimalle; geçmişin derebeyliklerindeki toprak sahiplerini anımsatıyor, dışarıdaki kötü koşullarda ise tarlalarda çalışanlar kalacak şekilde tasarlanmış sanki bu şehir. Havaalanına yakınlığı da gözardı edilmemiş, yazlık olarak kullansınlar değerli insanlarımız.


http://www.news.com/8301-11128_3-98Yazıyı Yayınla53581-54.html
http://www.masdaruae.com/
http://www.enn.com/pollution/article/29161