Pazartesi, Ocak 28, 2013

Pink Floyd Dinleyen Çiftçiler Taslak Kitabı

Web Sitenizi - Blogunuzu Kitap Haline Nasıl Çevirirsiniz? yazımda anlattığım süreci Alternatif Yaşam Planlaması yazıları için uygulamadım ve ilk kitap taslağı bugün elime ulaştı. 

Elimdeki taslak kitap (Taslak dediğime bakmayın, sert kapaktan, pırıl pırıl 303 sayfalık bir kitap, içerik olarak taslak diyebilirim.) 2010 - 2012 yazılarını, yazılara yapılan yorumları ve bağlantı adreslerini kapsıyor. İnternet yazarlığının kitap haline nasıl geleceğine güzel bir örnek. 

2006 dan itibaren tüm yazıları gözden geçirmek ve iyi bir seçki ile Pink Floyd Dinleyen Çiftçiler kitabını hazırlamayı düşünüyorum. 

Ve Fakat ciddi anlamda zaman sorunu yaşıyorum ve yardımcı yazar ilanıma yetersiz sayıda başvuru oluyor. 

Yine iş başa düşecek gibi görünüyor :)    

Yazı Sonrası Notu:

Yukarıdaki yazıyı yayınladıktan sonra

-Kitabı nereden alabiliriz? sorusu yoğun olarak gelince bu eklemeyi yapmak istedim.

Yanda gördüğünüz kitaplar içerik olarak taslak konumda ve 2010-2012 arasında Alternatif Yaşam Planlamasındaki her yazı yer alıyor. Bu taslak kitap üzerinde çalışmaya başlıyoruz. 2006-2012 yazılarından bir seçki hazırlayacağız. Fark edeceğiniz üzere birinci çoğul şahıs kullanıyorum.

Kitap haberinden sonra kadim dostlarımdan ve yeteneklerine çok güvendiğim arkadaşlarımdan biri kitap derlemesinde bana yardım edecek. 

Perşembe, Ocak 24, 2013

Roket Soba Nasıl Yapılır? - 1

Roket Soba hakkında yazıları okuduktan ve videoları izledikten sonra hemen bir tane yapmak üzere malzeme listesi oluşturmaya ve nasıl yapabileceğimi düşünmeye başladım. 

Üç boru kullanılarak yapılan model benim aklıma en yatan model olduğu için 15-25-35cm (+/- 1-2 cm) çaplı metal borular aramaya başladım. Epey farklı özellikte metal boru (demir, paslanmaz çelik, çelik vb) bulmak mümkün. Ve Fakat, iş 80cm, 90 cm uzunlukta metal boru bulmaya gelince bu işin boru satan firmalar ile olmayacağını anladım. Elinde istediğim çaplarda boru olduğunu ama altı metre uzunluktaki boruları kesme imkanın olmadığını söyleyen bir satıcı, hurdacılara bakmamı önerdi ve bir hurdacının telefonunu verdi. Geçtiğimiz cumartesi yarım günümü hurdacıyı bulmak ve hurdacıdan istediğim boruları almakla geçirdim. 


Yukarıdaki resimde aldığım boruları görebilirsiniz. En küçük boru, baca görevi yapacak boru olacak. Orta boy boru, baca görevi yapacak borunun etrafında yer alacak izolasyon malzemesini tutacak. En kalın boru da ısınmanın olacağı kapak bölüm olacak. Borular 5-6 mm kalınlıkta, oksijen kaynağı ile kesildiler. 

Boruları arabaya yüklerken ağırlıkları beni endişelendirdi. Boruları arabadan indirirken ise bir B planımın olması gerektiğini düşündüm. Üç boru toplamda 40-50 kilo ağırlığında olmalı. Bu üç boru ile roket sobayı yaparsam sobanın toplam ağırlığı 90-100 kiloyu bulacak diye düşünüyorum. 

İçte yer alacak iki metal boru yerine, sacdan yapılma borular kullanmanın sobayı 20-25 kilo kadar hafifleteceğini düşündüm. Sac borular, demir borular kadar ısınmayacak ve dayanıklı olmayacak ama bu sobayı prototip olarak yapıyorum. Roket soba sağlıklı çalışırsa tamamını metal borulardan yapacağım ikinci bir soba yapmayı planlıyorum. 
Urla sanayide sac işi yapan bir usta var. Ona giderek kafamdaki sistemi anlattım. Sobanın nasıl çalışacağını pek anlayamasa da ihtiyacımı anladı. 

  
Yirmibeş santim çapında doksan santim uzunluğunda bir borunun altında on santim yukarıya 13 santim çapında bir yuva açtık. 

        
13 santim çapında, doksan santim uzunluğunda bir boruya on santim mesafeden bir boru eklettim. 


Yukarıda görüldüğü gibi iç içe geçmiş ve içteki borudan dıştaki borunun dışına çıkan bir parçası olan tek bir boru elde etmiş oldum. 


Alçı ve vermiküliti iyice karıştırdım. İki sac borunun arasındaki boşluğu izolasyon sağlaması için bu karışım ile doldurdum. İki boru arasında hava kalmaması ve pürüzsüz bir dolgu oluşturmak için boruyu doldurdukça uzun, ince bir sopayı dolgu malzemesine sokup, malzemenin sıkışmasını sağladım. 


Yukarıdaki resimde iki boru arasının doldurulmuş halini görebilirsiniz. Metalden yapılacak yanma haznesi yukarıdaki borunun alt ucundan çıkan boruya bağlanacak. Resimde arka planda yer alan metal boruya kapak yapılacak ve sac borunun üzerine arada 5-7 cm mesafe kalacak şekilde kapatılacak. Kapak olacak borunun alt tarafına gaz çıkışı yapacak bir delik açılacak ve bu boru dışarıya çıkacak.  

  
Şimdilik biraz dağınık ve karışık görünen bu projenin eksik parçaların tamamlanması ile verimli çalışan bir roket sobaya dönüşmesini hedefliyorum. 

Eksik olan metal haznenin yapılması ve kalın metal boruya kapak yapılması işleri beni epey uğraştıracak.

İyi şartlarda, mevcut zamansızlığımı da göz önünde bulundurduğumda, sobanın tamamlanması iyi şartlarda on günü bulacak görünüyor... 



Sosyal Sorumluluk - 1


Hepimizin ortak kullandığı yerlerde yapılan garip davranışları "Anlayamıyorum" etiketi ile yayınlamaya başladım. 

Yukarıdaki resmi ben çektim. Nasıl bir kaygısızlık ve sorumsuzluktur ki iki araçlık yere bu şekilde park edip, gönül rahatlığı ile gidebiliyorlar. Saygısız park konusunda onlarca malzeme çıkacak duruma geldik. Kimse park ederken bir başkasını düşünmüyor.

Resmi arabamın içinden çektim, fark edeceğiniz üzere her zaman geri geri park ediyorum. Böylelikle çıkarken   geri manevrası yapmama gerek kalmıyor. Kimi fabrikalarda bu şekilde park etmek bir zorunluluk. İşin mantığı basit: Park ederken durumunuzu biliyorsunuz ve vaktiniz var, uğraşarak, geri geri park edebilirsiniz. AMA çıkarken durumunuzun ne olacağını bilmiyorsunuz. Acil bir durumda aracınızı park yerinden çıkartabilmek için çıkış yönünde park etmek her zaman avantaj.

Sosyal Sorumluluk illa bazı sosyal projelerde yer almak demek değil. Aracımızı park ederken bile sosyal sorumluluğumuzun olduğunu hatırlamamız gerekiyor.  

Salı, Ocak 22, 2013

İstanbul'a Ekolojik Şehir

Bugün Alternatif Yaşam Planlaması okuru Ahmet Özcan beyden bir mesaj aldım. 20 Ocak akşamı Atv Anahaberde yer alan İstanbul'a Ekolojik Şehir haberini izleyip, izlemediği soruyor ve izlemediysem haberi izleyebileceğim linki benimle paylaşıyordu. Haberi izlememiştim. Ahmet Beye paylaşımı ve takibi için teşekkür ederim. 

Haberi bu bağlantıdan izleyebilirsiniz.  

Ben, İstanbul'a Ekolojik Şehir haberini yorumsuz olarak paylaşıyorum.  

Pazartesi, Ocak 21, 2013

Roket Soba Yapımı (İngilizce Anlatım)

Haftasonu roket soba yapmak için çalışmaya başladım. Cumartesi epey uğraştıktan sonra istediğim çap ve boyda demir boruları hurdacıda buldum. 

Evin işleri ve iş hayatımdaki yoğunluk nedeniyle roket sobayı beklediğimden daha uzun sürede tamamlayacağım. 

Roket soba yapımını anlatan bir ağ günlüğü yazısı buldum. Ağ günlüğü İngilizce olmasına rağmen, resimler roket soba yapılışı hakkında temel bilgileri veriyor. 

Roket Soba yapımı hakkındaki İngilizce yazıya bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.  

Perşembe, Ocak 17, 2013

Roket Sobası Nedir? Nasıl Çalışır?

Gaia Education'da sanal sınıfta, işimize yarayacağını düşündüğümüz, genel ağ sitesi adreslerinin, videoların ve yazıların linklerini paylaşıyoruz. Bu sayede, Dünya'nın farklı ülkelerinden sürdürülebilir yaşam için algıları açık insanların paylaşımlarının doldurduğu bir havuz tarafından besleniyorum. Geçen hafta İspanya'dan sınıf arkadaşım Permies.com adresinde faydalı bilgilerin olduğu hakkında bir mesaj gönderdi. Siteye girdim, birkaç  bağlantıya tıkladım. 

Rocket Mass Heater başlıklı sayfada takıldım kaldım. Bir çeşit soba yapmış adamlar ama nasıl yani dedim. 

Yukarıda sobanın kesitini görebilirsiniz. 
  1. Sol tarafta ince odunlar yakma haznesinde yakılıyor, 
  2. Uç tarafları yanmakta olan odunların alevi soğuk baca tarafından çekiliyor
  3. Baca etrafında bulunan kapalı alanda verimli yanma gerçekleşiyor
  4. Resmin sağ tarafında yer alan bacadan buhar ve CO2 dışarı veriliyor.   
Soba konusunda tüm bildiklerimize ters bir şeyler dönmekte olduğu açık. Böyle bir şeyle karşılaştığım zaman "Ulan diyorum ben mi okuduğumu anlamıyorum, İngilizceme bok atıyorum, acaba ben mi yanlış anlıyorum." diye düşünüyorum. Bir kez daha okuyorum. Yoo doğru anlıyorum.  

Google'da Roket Sobası, Roket Isıtıcı, Roket Ocağı kelimeleri ile aramalar yaptım. Roket Ocakları hakkında birkaç yazı buldum ama Roket Sobası hakkında neredeyse hiç yazı bulunmuyor. 
Nasıl yani koskoca Türkiye'de roket sobası denenmemiş mi? Marmariç'te 2011 de Roket Sobası hakkında bir eğitim verilmiş ama yazıda sadece eğitimin içeriği ve detayı var. 

Roket sobasının avantajları:

  • %70 - %90 arasında odun tasarrufu sağlaması. İzlediğim videoların birinde, roket sobadan önce 4 ton odun yaktığını söyleyen biri, roket sobasında 1 ton odun ile aynı seviyede ısındığını belirtiyordu.
  • Normal sobada verimsiz ve hızla yanan dal, ince odun gibi parçaların kullanılabiliyor olması. Dal kullanmak orman sağlığı açısından da iyi. Yukarıda roket sobada yakmak üzere toplanmış, atık ve bir işe yaramayan tahta parçalarını görebilirsiniz. 
  • Yapımının kolay ve eski malzemeler kullanılması durumunda çok ucuz olması
  • Daha az duman ve is çıkarması
  • Sabit durmak zorunda olan sobalar yerine alttan çıkan boru sayesinde hareketli olarak yapılabilmesi.
İş gene başa düştü. Girdim Youtube'a. Rocket Heater Design kelimesi ile onlarca videoya ulaşmak mümkün. Alıştığım üzere onlarca videoyu indirdim ve akşam hepsini izleyip faydalı olanları sınıfladım.



Yazımın başında verdiğim resim kesit olduğu için ilk başta sistemi tam anlamamı engelledi. Videoları izledikçe roket sobanın nasıl yapıldığını anladım. Aşağıda roket soba yapımını ve mantığını en iyi şekilde anlamamızı sağlayacak videolardan birini bulabilirsiniz. İzleyelim sonra üzerine bir kaç açıklama daha yapacağım.


İşin özünde 3 adet boru var.
Birinci boru baca görevi yapıyor ve yan tarafta yanmakta olan ateşi çekiyor. 

İkinci boru yalıtım malzemesini tutmak ve bacada verimli yanma sağlamak için var. Birinci boru (Baca) ile ikinci boru arasında kalan bölgeye ısı yalıtımı sağlayacak bir malzeme dolduruluyor. Videolarda sıklıkla duyduğum "Vermiculite" ile yalıtım yapmaktalar. Vermiculite de nedir diye sözlüğe baktım Türkçesi Vermikülit yazıyordu. Hah dedim şimdi anladım ne olduğunu :) Vermikülit'in ne olduğuna çok hakim olmasam da gittigidiyor'da satılmakta olduğunu gördüm. Kimi videolarda Perlit'in, Vermikülit yerine kullanıldığını izledim. İki boru arasına yalıtım sağlayacak her hangi bir malzeme konulabilir.  

Birinci ve ikinci boru arası yalıtım malzemesi ile doldurulunca tek bir boru haline geliyor. Aslında dışı yalıtım yapılmış bir baca. 

Üçüncü boru bacanın etrafını kapatıyor ve yanma verimini arttıran bir odacık oluşturuyor. Üçüncü borunun alt tarafından gaz çıkışı yapılıyor. 

Yukarıdaki videoda borular yerine eski tüpleri kulandılar ve bacayı yukarı doğru uzattılar. Birçok durumda bacayı evin içinde gezdirerek bacadaki ısıdan da faydalanılmakta. Hatta bacayı özel toprak sedirlerin içine yerleştirerek ısıtmalı sedirler yapmaktalar. 

Tahmin edeceğiniz gibi roket soba yapmak üzere planlama yapmaya başladım. Ben 3 boru sistemi kullanmayı düşündüğüm için ilk bu örnekle başladım. 

Borulardan yalıtımlı baca yapmak yerine tuğlaları kullanarak da baca yapılan videolar izledim. Aşağıdaki video tuğla kullanılarak yapılan roket sobasına güzel bir örnek. İngilizcesi yetersiz olanlar için videoya küçük bir açıklama getireyim. Bacayı tuğlaların arasına harç koymadan yaptıkları ilk denemede başarısız oluyorlar. Daha sonra bacayı harç kullanarak yapıyorlar ve roket sobası sağlıklı çalışıyor. Baca etrafında kapalı ortam oluşturmak için varil sıklıkla kullanılan bir malzeme. Bu videoda baca etrafını kapatmak için varil kullanılıyor. 

Durum budur... 

Dün atık kağıttan odun yapımını yazmıştım. 

Planım şu: Atık kağıt ve talaştan odun yapıp, roket sobada yakmak... 

Olur mu, olmaz mı göreceğiz...    

Alternatif Yaşam Planlaması için This is not a rocket science (Bu roket bilimi değil) derken işte size rocket science projesi :) 
    

Gönüllü Alternatif Yaşam Planlaması Yazarı Arıyorum

Alternatif Yaşam Planlaması'nda ve Gaia Education'ın Ekoköy Dizayn Eğitiminde (EDE) okunacak, yapılacak, araştırılacak, izlenecek konu, mesaj ve projelerin sayısı çok arttığından, iş planlarımı sürekli ötelemek zorunda kalmaya başladım. İş Planlarım derken Alternatif Yaşam ve EDE eğitimi adına yaptığım işleri kastediyorum. Maaşımı kazandığım işimdeki yoğunluğumu da düşündüğümde yardım istemem kaçınılmaz oldu.   

Alternatif Yaşam Planlaması için yönlendireceğim yazıları okuyacak, araştırma yapacak, video izleyecek, denemeyi, yapmayı planladığım projeleri takip edebilecek ve gelecekte Alternatif Yaşam Planlaması'nda yazar olacak bir yardımcıya ihtiyacım var. 

Alternatif Yaşam Planlaması yedinci yılında içeriği ve farklı bakışı sayesinde artık tanınan ve referans alınan bir kaynak haline geldi. EDE eğitiminin de katkısı ile önümüzdeki yıllarda çok daha iyi konuma gelecek. Bildiğiniz üzere Alternatif Yaşam Planlaması geliri olmayan bir ağ günlüğü hatta projeleri, denemeleri yapabilmek için masrafları olan bir ağ günlüğü. Bu nedenle gönüllü yardım talep etmekten başka seçeneğim bulunmuyor.

Yardım için olmazsa olmazlarım: 
* İleri seviyede İngilizce bilmek ( Araştırma, Youtube videolarını izleme için bir zorunluluk) 
* Alternatif yaşam, sürdürülebilir yaşam, kendi kendine yeten yaşam fikirleri için gönüllü çalışma kararlılığı ve düzenli bir işmişcesine prensipli devamlılık. 
* Bilgisayar, internet ve uygulamaları konusunda ileri seviyede bilgi ve beceri, 

Tercihen istediklerim:        
* Tercihen, İzmir'de yaşıyor olmak
* Tercihen, 20-35 yaş arasında olmak
* Tercihen, 2013-2014 eğitim döneminde Gaia Education Ecovillage Design Education programına katılmayı planlamak. 

CV yerine, yukardaki zorunlu ve tercihli özelliklere sahip olduğunuzu belirten ve kısaca kendinizi anlatan bir yazı ile muratunel@gmail.com adresinden bana ulaşabilirsiniz.   


Çarşamba, Ocak 16, 2013

Atık Kağıtlardan Nasıl Odun Yapılır ?


a) Nasıl daha ucuza ısınırım? 
b) Bedava odun ! (Bedava kömüre alternatif, sanırım iyi bir şey değil bu yazacağım yazı ve roket projem. Bilgilendirmemek, paylaşmamak daha mı iyi olur benim için???)
c) Elektrik faturanızı nasıl daha düşürebilirsiniz? Daha ucuza elektrik ile ısınmak nasıl olur? Benim durumum  bu seçeneğe giriyor. Geçen ay gelen elektrik faturasından sonra ısınmama destek olacak bir yol bulmalıydım. (Nazan (eşim), roket ile elektrik faturamızın düşeceğine pek inanmadı. Deneyip, göreceğiz) 
Yeri gelmişken, vergisini, maaşını almadan ödeyen biri olarak kaçak elektrik kullananlara hakkımı helal etmediğimi belirteyim. "Paramız yok, ısınamıyoruz, kaçak elektrik kullanmayalım da ne yapalım?" diyenlere de hakkımı helal etmemek için bu yazıyı ve yazacağım roket yazımı kaynak gösteriyorum.  

Neyse... Sinirlendim yine... 

"Bu roket de nereden çıktı?" diyorsanız açıklayayım. Alternatif Yaşam Planlaması'nda denediğim, yaptığım projelerin çoğu için İngilizcedeki meşhur sözü kullanırım. This is not a rocket science. (Bu roket bilimi değil) Bu lafı fazla kullanmış olmalıyım ki yakın zamanda "roket" yapmamı gerektirecek bir projenin araştırma, Youtube izleme, öğrenme, malzeme seçeneklerini belirleme aşamaları içinde buldum kendimi. En kısa zamanda "roket" projemin detaylarını paylaşacağım. 

Roket projesi ile uğraşırken rokete yakıt olacak malzemeyi insanların atıklardan üretiklerini gördüm.

Özet ile olay şu:  
Atık kağıtları, eski gazete kağıtlarını, atık kartonları parçalayıp, suda bekletiyor, karıştırarak, hamur haline getiriyorsunuz. Kağıt hamurunu, suda beklettiğiniz talaş, kuru yapmak ile birleştirip bir hamur elde ediyorsunuz. Elde ettiğiniz hamuru bir kaba koyup, pres ile sıkıştırarak, özel bir odun yapıyorsunuz. Elde ettiğiniz odunu kuruttuktan sonra kullanabilirsiniz. Yazımın başındaki resim kurumakta olan odunları gösteriyor. 

Bu odunlara Fuel Briquette deniyor. Youtube'da Homemade Fuel Briquette diye arama yaparsanız, onlarca video bulmanız mümkün. Ben onlarcasını izledim ve en kolay anlaşılır iki tanesini aşağıya ekledim. 

En yalın videolardan biri ile başlayayım. Bu videoda kullandıkları pres benim zeytin sıkmak için yaptığım ahşap prese benziyor. Ben de ahşap presimde birkaç değişiklik ile benzer şekilde odun yapabileceğimi düşünüyorum.  


İkinci videodaki presi takdir ettim. Kolay ve ucuz şekilde yapılabilir. Bu presi zeytin sıkmak içinde kullanabiliriz.


Preste sıkılan atık kağıt hamuru odun haline geliyor, kurutulduktan sonra yakıt olarak kullanılıyor. Odunun ortasındaki delik yanma kalitesini artıyor.

Bu birinci aşama, gelelim bu odunu nerede yakacağız? Normal sobada yakabiliriz. Ve Fakat bu kolay bir çözüm olur. Mesele bu odunu yüksek derece ısı elde edebilecek şekilde yakmak.

Bu odunun yakılacağı yer: Roket projem, bu hafta içinde...   

      







Pazartesi, Ocak 14, 2013

Kompost Nasıl Yapılır Videosu Youtube'da

2013 planlarım arasında Alternatif Yaşam Planlamasında yaptığım uygulamaları video haline getirmek de var.

Kompost yapımını anlattığım ilk videoyu tamamladım ve Youtube'a ekledim.

İlk defa bu tarz bir video yapmanın acemiliğiyle anlatımda bazı ufak tefek hatalar olmakla birlikte, 2009 dan beri yaptıklarımı altı dakikada özetleyen güzel bir video oldu.

Ben beğendim...

İşte ilk Alternatif Yaşam Planlaması videosu.





Cumartesi, Ocak 12, 2013

#Anlayamıyorum - 1


  • AVM'lerde giriş kapısına en yakın yere park edebilmek için yol ortasına park etmeyi, 
  • Yol ortasına park etmeyi, 
  • 200-300 metre mesafedeki otoparka park etmek yerine, yol ortasına park etmeyi, 
  • Arabanın fiyatı artıkça saygısızca park edebilme özgürlüğü olduğunu düşünmeyi, 
  • İki durak arasının 100-150 metre olmasını ve sürekli durmak zorunda kalmayı,
  • Dolmuş ikinci vitese bile geçmeden, az önce inen kişi ile birlikte inmek yerine, "İnecek var" diyerek dolmuştaki onlarca kişinin vaktini almayı,
  • Dolmuşta kendini üzüm zannederek "Bir tane" diyerek ücret uzatanları,   
  • Hiç yürümeyeyim, kapıma kadar araç ile gideyim düşüncesini,  
  • Sigaraya sonsuz sevgi ile bağlı olmayı ve bırakmak istememeyi, 
  • Sabah kalkar kalmaz sigara içmeyi, 
  • Araba kullanırken sigara içmeyi, 
  • Sigara içenler girp, franjit olmazken, her kışı grip ve franjit ile boğuşarak geçirmeyi, 
  • Zifiri karanlık oluncaya kadar yada yağmurlu günlerde farlarını açmayanları, 
  • Kapalı havada bile güneş gözlüğü takanları,
  • Benim her durumda ve her zaman her şeye hakkım var düşüncesini,  
anlayamıyorum. BEN anlayamıyorum...

Cuma, Ocak 04, 2013

Solucan Gübresi Nasıl Yetiştirilir? - Birinci Bölüm -

Evsel ve bahçesel atıklarımın büyük bölümünü kompost haline getiriyor ve bahçemde kullanıyorum. 2013 de kompost işlemini bir adım ileriye götürerek solucan ile kompost (vermicomposting)  yapmaya karar verdim. 

"Solucan gübresi" içindeki gübre kelimesinin bizde yarattığı kötü kokulu çağrışımlarının aksine yağmur sonrası toprak kokan, siyah renkli, organik açıdan çok zengin doğal bir oluşum. Ben solucan gübresi demek yerine solucan toprağı demeyi tercih ediyorum.    

Onbeş gün boyunca Worm Farm, Vermicomposting arama kelimeleri ile onlarca Youtube videosu indirdim, izledim, sınıflandırdım ve notlar aldım. Türkiye'de az sayıda kişinin bildiği ve yaptığı ve sadece üç ticari firmanın olduğu bir alan solucan yetiştiriciliği. Youtube'daki video zenginliğinden Amerika'da bu işin çok yaygın ve bilinen bir uygulama olduğu belli oluyor. Onlarca Youtube videosunu izlemek çok zamanımı aldı. Bazı videolar çok başarılı şekilde konuyu anlatırken bazıları tamamen vakit kaybıydı. Bazı videolardaki Amerika kırsal insanı aksanlı "Amerikanca"yı anlamlandırmaya çalışmak ayrı bir keyifti. İndirdiğim videoları izleyip, içeriklerine göre Başlangıç - Büyük Ölçek - Solucan Ayıklama - Topraktan Solucan Çıkarma - Solucan Toprağını Ayırma klasörlerine kaydettim. Hangi videoları tekrar izlememin faydalı olacağını belirlemek için videoların adlarını değiştirmeden başlarına 1-10 arası numaralar verdim. Aşağıdaki ekran görüntüsünde klasör ve dosya detaylarını görebilirsiniz.
Bu kadar Youtube ve video indirmekten bahsetmişken hangi program ile Youtube videoları indirilebiliyor bilgisini de vereyim. Ben ytddownloader programını kullanıyorum. Programı ücretsiz indirebiliyorsunuz, tavsiyem indirdikten sonra 23 usd vererek PRO sürümüne geçmeniz.  

Başlangıç seviyesi videolar içinde gerek görüntü gerek içerik açısından en iyi bulduğum videoyu izleyerek devam edelim. 

Kısa özetle evde solucan yetiştirmek için yukarıdaki hazırlıkları yapmalısınız.

İlk solucan kovamı hazırladım. Hazırlık aşamasını daha sonra detaylı anlatacağım. Bu mevsim bahçede solucan bulmak biraz zor oldu. Sanırım solucanlar toprağın derinine inmişler, hafta sonu yeniden solucan arayacağım. 

Yandaki kovada üç solucanım var. 01 Ocak 2013 tarihinde kovadaki yaşamlarına başladılar. Dün resimlemeden önce kontrol ettim durumları iyi görünüyordu.

Gelişmeleri ve yeni yazıları önümüzdeki günlerde paylaşacağım. 


     

Salı, Ocak 01, 2013

Petrol Bitti. Şimdi Ne Olacak?


Gaia Education'daki eğitmenim izlememiz ve yorumlamamız için sınıfa bir belgesel önerdi. Belgeselin adı : The Power of Community. How Cuba Survived Peak Oil. (Toplumun Gücü. Küba Peak Oil krizinden nasıl kurtuldu.) 4 Ocak'a kadar belgesel hakkında bir yorum yazıp, sunmam gerekiyor. 

Bir sabah kalktınız ve artık petrolün ülkenizde olmadığını öğrendiniz. Nasıl olur? Birden petrol mü biter? diyeceksiniz. Petrol birden bitmemiş ama 1990 yılında Rusya'nın Küba'ya petrol vermeyi durdurmasıyla Küba için zorunlu petrolsüzlük dönemi bir anda ve hazırlıksız başlamış. Belgesel 1990 - 2004 arasında,  petrolsüz dönemde Küba'da neler yaşandığını anlatıyor. İngilizce bilenler filmi Youtube'dan izleyebilirler. Belgeselin Türkçe alt yazısı var mı diye biraz araştırdım ama bulamadım.

Belgeseli İngilizce izleyemeyecek olanlar için belgeselden bazı çarpıcı noktaları bu yazıda paylaşmak istiyorum.      

Belgeseli izlerken Türkiye'de aynı şey olsaydı diye düşündüm ve belgeseli izlerken bir yandan da kafamda bu hayali filmi izledim. Kara mizah keyifli bir film izledim kafamda.

1989 yılına kadar Rusya, Küba'ya yılda 13-14 milyon ton petrol veriyor. Değişen ve dağılan Rusya yönetimi, ani bir kararla, bundan böyle Küba'ya eskide olduğu kadar petrol vermeyeceğini ve bundan sonra yılda 1 milyon ton petrol verebileceğini belirtiyor. Bir anda %93 lük azalma. Bu noktadan sonra Küba'da neler olduğunu, petrol bağımlılığının hangi sektörleri ne şekilde etkilediğini, Küba halkının durumu nasıl çözüme dönüştürdüğünü anlatıyor belgesel.
Şimdi Küba'da olanların Türkiye'de olsaydı ne olurdu düşüncesiyle yazdıklarımı okuyun. Ben belgeseli bu gözle izledim ve trajik komik bir tat aldım.

Petrol girişi durunca ilk ve en önemli sorun beslenme oluyor. Traktörlerde kullanılacak petrol bulunmuyor, tarımda kullanılan gübre ve ilaçlar petrol türevli olduğu için üretimleri önemli ölçüde düşüyor. Kırsal alanda yetiştirilen ürünlerin şehirlere taşınması mümkün olmuyor ve şehir halkı açlıkla mücadele etmeye başlıyor. Bebeklerde ve hamilelerde ciddi sağlık sorunları görülüyor. 1994 yılına gelindiğinde Küba'daki insanların ortalama kilosu kriz öncesine göre 9,5 kilo azalmış oluyor.
Ülke elektiriğinin büyük bölümü petrolden sağlandığı için ülke genelinde 14-16 saat süren elektirik kesintileri oluyor. Tropikal bir iklimde olan Küba'da bu kadar süre elektiriksiz kalmak buzdolaplarındaki birçok gıdanın bozulmasına yol açıyor.
Toplu taşımada ve az sayıdaki özel araçta kullanılacak yakıt olmadığı için insanlar işlerine gidemiyorlar. Çin'den birbuçuk milyon bisiklet getiriliyor, kendi kaynakları ile de beşyüzbin bisiklet üretip, halka bisiklet dağıtıyorlar.
Küba petrolsüzlüğün getirdiği sorunlar ile uğraşırken Amerika'nın baskısıyla 1992 yılında Küba'ya uygulanan ambargo daha da sıkılaşıyor. Küba limanlarına uğrak yapan bir gemi altı ay boyunca Amerikan limanlarına giremez kuralı getiriliyor. Bu yasak konteyner gemilerinin Küba'ya uğraklarını durdurmasına yol açıyor. Konteyner gemilerinin bir ülkeye uğramaması demek 15-20 ton gibi küçük ölçekli yüklerin ülkeye girememesi ve ülkedeki ürün çeşitliliğinin olmaması anlamına geliyor. Küba'ya gelen gıda ithalatı %80 azalıyor. Tohum, hayvan yemi, yedek parça, gübre, tarımsal ilaç ithalatı duruyor.
Para alım gücünü kaybediyor ve karne günleri başlıyor.
Beslenmeye çözüm olmak için şehirlerde yaşayan halk bulabildiği her alanda tarım yapmaya başlıyor.   Kimyasal gübre ve tarım ilacı bulunamadığı için herkes zorunlu olarak organik tarım yapmak zorunda kalıyor. Ve fakat şehirli halkın tarım bilgisi olmadığı için yetiştiricilikte ciddi sorunlar yaşıyorlar. Öğrenmenin tek yolu deneme, yanılma.
Devlet, sınırlı alanda doğal yollar ile tarım yapmayı öğretmek için Avusturalya'dan iki permakültür eğitmeni getirtiyor. 400 Küba'lı permakültür eğitmeni eğitimi alıyor ve öğrendiklerini halka öğretiyorlar. Evlerin damlarında, sokak aralarında, bahçelerde bulabildikleri her yerde tarım yapıyorlar. Çiftçilik birden en itibar gören meslek haline geliyor. Tüm bu süreçte herkes bildiğini ve öğrendiğini birbiri ile paylaşıyor.
Ürünler şehirde ve şehrin kenarında yetiştirildiği için taşınma zorunluluğu olmadan yerel pazarlarda satılıyor.
Yıllar boyunca kimyasal gübre ve tarım ilaçları ile bozulan toprağı düzeltmek ve verimli hale getirmek beş yıl zamanlarını alıyor. Evsel atıklar kompost ve verikompost (solucan kullanılarak yapılan kompost uygulaması) olarak değerlendirilip, gübre olarak kullanılıyor.
Tarım için sınırlı alanları olduğu için birçok ürünü yan yana ekiyorlar. Ürün çeşitliliği beraberinde canlı çeşitliliğine getirdiğinden zararlılar ile mücadele eden doğal düşmanları da aynı ortamda yer alıyor. Kimyasal ilaç kullanmaya gerek kalmadan ürün zararlılarını doğal düşmanları yok ediyor. (Bizim Uğur Böceği olarak bildiğimiz sevimli böcek, yaprak biti düşmanıdır ve bulunduğu ortamdaki zararlıları yer.)
Zamanla üretilen biogübre (kompost, solucan toprağı) diğer Latin ülkelerine ihraç edilecek kadar artıyor. 1980 yılında Küba'da yılda 21.000 ton tarımsal ilaç kullanılırken, 2004 yılında sadece 1.000 ton tarımsal ilaç kullanılmaya başlanıyor.
Traktör kullanamadıkları için yeniden öküz kullanarak toprağı işlemeye başlıyorlar.
Ülkede toprak reformu yapılıyor ve hazineye ait olan çiftliklerin %40'ı halk tarafında oluşturulan tarım kooperatiflerine veriliyor. Binlerce dönüm hazine arazisi küçük çiftçilere veriliyor. Kendilerine verilen arazide ekim yaptıkları sürece bu araziler sahiplerinde kalıyor.
Ülkede bisiklet kullanımı ve yürüme arttığı için Küba halkının genel sağlığı iyileşiyor.      
--------------------------------------------------------------------------
Belgeselden çarpıcı bir cümle ile devam edeyim: Bir gün hepimizin karşılaşacağı sorunla ilk karşılaşan ülke Küba oldu. 

Belgesel Peak Oil kavramının ne olduğunu açıklayarak başlıyor. Peak Oil'in ne olduğunu bu bağlantıdan öğrenebilirsiniz. Yaşadığımız dönem ucuz petrol dönemi olarak biliniyor. Petrol üretimi tepe noktasına ulaştıktan sonra geçen her gün petrol bitimine doğru gideceği için petrol fiyatları her geçen gün artacak. Küba'nın zorunlu ve erken olarak yaşadığını bir gün hepimiz yaşayacağız.

Bu noktada kaos senaryoları yerine petrolün sınırlı bir kaynak olduğunun bilinci ile yukarıda örnekleri verilen bir çok uygulamayı şimdiden hayatımıza geçirerek petrole olan ihtiyacımızı azaltmak ve kalan petrolü çok daha uzun süre kullanmak önemli.

ODTÜ 'de yapılan toplantıda Prof Dr Ali Gökmen, Ankara halinden alınan istatistiklere dayanarak, Ankara'nın  %95 gıda ihtiyacının Ankara dışındaki illerden taşınma yolu ile Ankara'ya geldiğini belirtmişti.

Bizler sonu bilenen bir oyunda nelerin peşinde koşuyoruz? Neleri öğreniyoruz? Çocuklarımıza neler öğretiyoruz? (Alternatif Yaşam Planlaması okurları, kardeş siteler yazarları ve emek verenleri hariç...)