Pazartesi, Eylül 27, 2010

Hammaddeler.com Evde Peynir Yapımı Setleri



Severek takip ettiğim Artizan Peynirci ağ günlüğünde gördüğüm bir adsense reklamı yepyeni denemelere imkan verecek fırsatı bana/bize sağlayacak.
  
Konunun detaylara girmeden önce adsense uygulamasını ağ günlüklerimize eklememizin hem bizim için hem de bizi okuyanlar için ne kadar faydalı olabileceğini görmek adına güzel bir fırsat oldu hammaddeler.com adsense reklamı. Teşekkürler Gürkan Bey (Artizan Peynirci) 

Alternatif Yaşam Planlaması ağ günlüğünde yazmaya başlamadan önce birkaç kez evde peynir yapımı denemem oldu. 2001 yılında gerek genel ağda Türkçe kaynakların sınırlı olmasından, gerek Türkçe peynir kitaplarının sınırlı sayıda olmasında Amazon'dan İngilizce evde peynir yapımı kitapları getirtmiştim. Kitaplarda anlatılan birçok malzeme ve ekipmanı Türkiye bulmak kolay değildi. Orta halli sonuçlar veren birkaç peynir yapımı denemesinden sonra "üretime" ara verdim. (O gün bugündür, hanımın dilinden kurtulamam "Ne oldu senin peynir yapımı" diye takılıp durur. Özellikle Alternatif Yaşam'da yazmayı düşündüğüm yeni bir gıda maddesi üretim girişimimde, karşıma hep peynir yapımı girişimim getirilir... Neyse...)           

hammaddeler.com sitesini görünce ve siteyi biraz inceleyince evde peynir yapımı heyecanı beni yeniden sardı. Artizan Peynirci ağ günlüğündeki tarifleri ve hammadeleri birleştirince evde peynir yapımı denemelerine yeniden başlayabilirim. 

Denemek için hazır setlerden, örneğin Evde Tulum Peyniri Yapım Setinden başlanabilir. 

Bir peynir tutkunu olarak, peynire verdiğim paranın market alış verişimde önemli bir miktar tuttuğunu söyleyebilirim. %100 ne olduğunu bildiğim, sağlıklı peynirleri ucuza üretecek olduğumu düşünmek beni heyecanlandırıyor.

Evde gıda üretimi yapmayı düşünenleri ilgilendiren (zeytinyağı, fırıncılık, çikolata, şarap, peynir vb) birçok hammaddeye siteden ulaşmak mümkün.     

Cuma, Eylül 24, 2010

Çam Fıstığı


Çam ağacı, üzerine dadanan ağustos böceklerinden dolayı, evin yakınında ise can sıkıcı olabilen bir ağaç. Tıpkı komşumun bahçesindeki çam ağacı gibi.

Haziran ayının başında komşum bahçesindeki çamın yeşil ve kapalı kozalaklarından birkaç tanesini bana getirdi. Kozalakları bahçemin bir köşesine attım ve unuttum. Geçen hafta bahçeyi toplarken kozalakları bulundukları yerden kaldırmak istedim ve fark ettim ki hepsi açılmış ve tohumları dışarıya dökülmüş. Dökülen tohumları kırdım ve işte çam fıstıkları...

 
Yazının başındaki resmi ben çektim, mavi kasenin içindeki siyah tohumlar, çam fıstığı barındıran tohumlar. Yukarıdaki resim ise alıntı, tohumların içini ve tohum kabukları çok güzel gösterdiği için bu resmi kullanmak istedim.

"Hadi canım bunu bilmeyecek ne var?" düşüncesiyle bazı bilgileri utanarak yazdığım oluyor. Bu yazıyı yazarken de benzer duygular içindeyim. Çam fıstığı ile ilgili bir belgesel izlemiştim, kozalaklar palalarla temizleniyordu. Sanırım bu nedenle çam fıstığı elde edilmesi çok zor bir ürünmüş gibime gelmişti.

Doğru yöntem bu mu bilmiyorum ama seneye çam kozalaklarını yeşilken toplayıp, kurumaları ve tohumlarının dökülmesi için gölge bir yere koyacağım.

Çam fıstıklarının elde edilmesi için detaylı bilgisi olan varsa öğrenmek isterim.  

06/07/2012 Notu : Daha detaylı yazıya bu linkten ulaşabilirsiniz.

Perşembe, Eylül 23, 2010

Cleanglobe Güneş Enerjisi Hizmetleri



Mersin'de bodur fidan üretimi yapan ziraat mühendisi arkadaşım Arif Berköz aradı. Fidan üretimi için bir yer satın almış, en yakın elektirik direği tarlaya 2 km mesafedeymiş. Direkten hat çekilmesi için 50.000 tl para gerekince, alternatif çözümler aklına gelmiş.

Ne yapabilirim diye sordu, aklıma Alternatif Enerji yahoo grubu ve kurucusu Ateş Uğurel geldi. Ancak Ateş Uğurel'in yeni firmasının adını bilmediğim için Alternatif Enerji yahoo grubundan Ateş Beye ulaşmasını ve yeni firmasını öğrenmesini tavsiye ettim.   

Arkadaşım Arif'den bugün bir mesaj aldım. Ateş Uğurel ile iletişe geçmiş ve yeni firmasını öğrenmiş. İhtiyacını (su motoru, bekçi kulübesindeki iki priz ve bir lambadan ibaret) karşılayacak temel düzey sistem için uygun olduğunu düşündüğü bir fiyat teklifi almış.

Benzer çözümlere ihtiyacı olan kişiler için Cleanglobe firmasını tavsiye ederim.

Hangi durumlarda (yukarıdaki örnekte olduğu gibi) alternatif enerji kaynaklarını kullanmanın daha avantajlı olacağını 2006 tarihli yazımda belirtmiştim.

Akla gelebilir diye yazayım istedim, Ateş Uğurel'i şahsen tanımıyorum, hakkındaki kanaatim Alternatif Enerji'de yazdıkları ve paylaştıklarından oluşmuştur. Cleanglobe ile de hiçbir ticari ilişkim yok.

Çarşamba, Eylül 22, 2010

Evde Zeytinyağı Üretimi 2010

Geçen sene epey uğraşmış ancak çok az miktarda zeytinyağı üretebilmeyi başarmıştım. Ahşap Mengenenin yapım aşamalarını ( I - II - III ) ve zeytinyağı sıkım denemesini sizlere anlatmıştım.

Geçen seneki temel sorun mengeninin çok kuvvetli olması ve ezme, sıkma işlemi sırasında zeytin hamurunu koyduğum torbaları patlatmasıydı. Geçen sene zeytin hamurunu koymak için ahşap bir hazne yaptım, haznenin yanlarında ve altında delikler açtım. Zeytinleri ezip, ahşap hazneye koydum. Ahşap hazmeden doğru dürüst zeytinsuyu çıkmadı. Sonuç, başarısızdı. 

Veee geldik bu seneye. Bu sene kalın sacdan özel bir hazne yaptırıyorum, haftasonuna metal hazneyi alacağım. Zeytin hamurunu önce bir torbaya sonra da metal hazneye koyup sıkmayı planlıyorum. 

Sıkma işlemini başarırsam, ikinci aşamaya, zeytinyağı ile karasuyu ayrıştırma aşamasına geçeceğim. Klazomenia Ziyareti yazımda resmini eklediğim düzeneğin biraz daha ince ve uzun olan bir modelini yapmayı düşünüyorum.
  

Cuma, Eylül 17, 2010

Eşikaltı Büyücüleri - Subliminal Reklamlar -



Alternatif Yaşam Planlamasının içeriği dışına çıkan yazıları bu ağ günlüğümde yayınlamıyorum.

İş Geliştirme Analisti farklı konuları yazdığım bir diğer ağ günlüğüm. Bugün yayınladığım Eşikaltı Büyücüleri - Subliminal Reklamlar - yazısı konumuz dışında olduğu için burada yayınlamıyorum.

Ve fakat, istesek de istemesek de hepimiz reklama maruz kalıyoruz. Reklam dünyasında nelerin döndüğünü bir nebze olsun anlamak için Eşikaltı Büyücüleri kitabını ve yukarıda linkini verdiğim yazımı okumanızı taviye ederim.

Pazartesi, Eylül 13, 2010

Sandık Seralara Kışlıklar Ekildi


Sandık Seralarda yaz sezonunu tamamladım. Bu sene birçok kişide olduğu gibi benim domatesler de hastalandılar buna rağmen sandık seraların genel performansından memnunum. Yukarıdaki resim pek net değil ama sandık seradaki biberler ile arka bahçedeki biberlerin durumunu göstermek istedim. Sandık seradaki biberler arka bahçedeki biberlere göre iki, üç kat daha fazla büyüdüler ve hala biber vermeye devam ediyorlar. Biberleri eylül sonuna kadar sökmeyeceğim. 

   
Söktüğüm domateslerin yerine, üç sandık seraya, minik turp ve havuç ektim ve seraların naylon örtülerini kapattım. Sandık seraların kış performanslarını merakla bekliyorum.   


Arka bahçede çiçeklerin yanına ektiğim biberiyeyi taze taze yemeklerde kullanıyorum. Biberiyeyi birçok et yemeğinde, sosta ve salatada kullanmak mümkün.   



Arka bahçe düzenlenmesini geçen sene farklı yazılar ile anlatmıştım. Geçen sene kullandığım keten çuvallar görsel olarak güzellerdi ancak ürün yetiştirmek konusunda pek başarılı olmadılar. Bu sene çuvalları kaldırdım,  çiçekler için ahşap uzun saksılar hazırlarım. Sebzeleri sandık seralara diktim. Geçen seneye göre daha kullanışlı bir bahçe oldu. Bahçenin arka duvarına ektiğim limon selviler seneye büyür ve gelişirlerse rüzgarı önemli ölçüde keseceklerdir. Bir sonraki seneye daha kullanışlı ve verimli bir bahçe bekliyorum.