Pazartesi, Nisan 14, 2008

Açlık Savaşları

Dünya Ekmek Derdine Düştü başlıklı haberi okuyalım:

Dünya piyasalarında gıda fiyatlarında artış hız kesmiyor. BM, artışın kalıcı olduğunu belirterek, milyonlarca kişinin tehdit altında olduğu uyarısını yaptı. Açları doyurmak için acilen ihtiyaç duyulan paraysa sadece 500 milyon dolar.

Başta pirinç olmak üzere birçok üründe yaşanan fiyat artışları hız kesmiyor. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) son raporuna göre, uluslararası pirinç fiyatları, Ocak ayından bugüne kadar ortalama yüzde 20 oranında arttı.

Yüksek kaliteli Tayland pirinci, Mart 2007’ye kıyasla yüzde 68 oranında artarken, Şubat 2008’e kıyasla yüksek kaliteli pirincin fiyatında yüzde 13 oranında artış görüldü. Uzmanlara göre, tonu 800 dolara yaklaşan pirincin fiyatı önümüzdeki üç ay içinde 1000 doları bulacak. Ancak fiyatları hızla artan tek ürün pirinç değil. FAO, gıda maliyetlerinin 2006’dan 2007 yılına kadar dünya genelinde yüzde 23 arttığını bildirdi. Bu dönemde tahıl fiyatları yüzde 42, yemeklik yağın fiyatı yüzde 50, süt ürünlerinin fiyatı ise yüzde 80 yükseldi.

Pirinç fiyatları Türkiye’de dünya piyasalarının oldukça üzerinde yüzde 130’a varan oranlarda zam gördü. Yoksul yiyeceği olarak görülen bulgur fiyatı da Türkiye’de kuraklık gerekçe gösterilerek son 1 yılda yüzde 155 oranında arttı. Son haftalarda bulgur satışları önemli ölçüde artış gösterirken, pirinç satışlarında azalma yaşanıyor.

‘PİRİNÇ SATIŞLARI DURMA NOKTASINDA’
Karaman’da kurulu Duru Bulgur Satın Alma Müdürü Mehmet Ali Orduoğlu, baldo pirincin perakende fiyatının marketlerde 7,00 ile 7,50 YTL, bulgurun ise 2 ile 2,50 YTL civarında satıldığını belirterek, “Pirinç satışları adeta durma noktasına geldi. Bulgur eski cazibesine tekrar kavuştu. Pirinç satamıyoruz ancak bulgur satışlarımız çok iyi” diye konuştu.

FAO: FİYATLARDAKİ ARTIŞ KALICI
Gıda fiyatlarının geleceğine ilişkin senaryolar pek olumlu görünmüyor. FAO, küresel çapta kargaşayı tetikleyen gıda fiyatlarının tırmanmasının büyük olasılıkla kalıcı olduğunu ve dünya çapında günde bir dolar ve altında yaşayan milyonlarca kişiyi tehdit ettiğini belirtti.

Değişmeyen talep, stok azlığı ve yeni ihracat kısıtlamaları sonucu tahıl fiyatlarının arttığı kaydedilirken, yine de sıkı bir tedarik durumuyla sıkıntının azaltılabileceği ve dünyada tahıl üretiminin bu yıl yüzde 2.6 artırılarak rekor düzey olan 2.16 milyar tona çıkmasının beklendiği de belirtildi.

MISIR VE HAİTİ’DE 6 KİŞİ ÖLDÜ
Birleşmiş milletler, bu önlenemeyen artışın, dünya çapında siyasi istikrarsızlığa ve şiddet dalgasına yol açmak üzere olduğu uyarısında bulunuyor. Bazı ülkelerde yaşanan protestolar da BM’nin uyarısını haklı kılıyor.

Mısır’da hafta başındaki iki gün süren gösterilerde 1 kişi ölmüş, Haiti’de gıda fiyatlarındaki artışı protesto gösterilerinde yağmalamalar ve polisle çatışmalar olmuş ve 5 kişi hayatını kaybetmişti.

Tunus’un orta kesimlerinde Redeyef’te, hayat pahalılığı ve işsizliği protesto eylemlerinde polisle göstericiler arasında üç gündür çatışmalar meydana geldiği haber veriliyor.

ACİLEN 500 MİLYON DOLAR GEREK
Zengin ülkelere, krize müdahale etmeleri için çağrı üzerine çağrı yapılıyor. Açları doyurmak için acilen ihtiyaç duyulan paraysa 500 milyon dolar düzeyinde.

KİMİ BENZİN DERDİNDE, KİMİ...
Dünya Bankası Başkanı Robert Zoellick, son gelişmelerle ilgili olarak şunları söyledi: “Birçok kişi benzin depolarını doldurmanın derdine düşerken, birçok kişi de karınlarını doyurmak için uğraş veriyor. Bu her geçen gün zorlaşıyor. Son iki ayda pirincin fiyatı yüzde 75 yükseldi. Buğdayın fiyatı geçen yıl yüzde 120 arttı.”

FİYATLAR NEDEN ARTIYOR?
Özellikle Çin ve Hindistan’ın artan talebi, küresel ısınmanın etkileri, petrol fiyatındaki önlenemez yükseliş ve hububatın biyoyakıt üretimine hammadde yapılması, gıda fiyatındaki artışın temel nedenleri olarak sıralanıyor.

- - - - - -

Alternatif Yaşam Planlaması ve hayata geçecek Alternatif Yaşam Çiftliğinin gerekliliği şehirden kaçmayı istemek, doğada yaşamak, doğal beslenmek, emeğinin sömürülmemesi, üretken olmak gibi nedenlerle desteklenebilir. Ve fakat işin bir de 2012'de olması muhtemel gelişmeler, (ki bu aralar piyasada/medyada bu konu hakkında ipe sapa gelmez yazılar var) küresel ısınma ve yukarıdaki haberde olduğu gibi açlık boyutu da var.

Henüz vaktimiz varken(???), küresel bir kargaşadan EN AZ etkilenmenin yolunun, yaşamsal ihtiyaçları devasa zincir marketlerden temin etmek olmadığını fark etmemiz ve kendi ürettiğimiz ile yaşamsal ihtiyaçlarımızı karşılayabildiğimiz bir yaşam biçimi oluşturmak olduğunu görmemiz gerekiyor.

Gitmekte olduğumuz yönde Alternatif Yaşam bir özlem değil, bir ihtiyaçtır.

Çarşamba, Nisan 02, 2008

Alternatif Yaşam Planlaması Nereye Gidecek? "Biz" Nereye Gidiyoruz?

Günlüğümüze bırakılan bir yorum konusunda yazmak istiyorum.

Bobo kullanıcı isimli okurumuz Japonya’da Doğal Tarım başlıklı yazımıza yapmış. Bobo’nun yorumunu aşağıya kopyalıyorum.

SANIRIM YAKLAŞIK BİR YILI AŞKIN BLOĞUNUZU TAKİP EDİYORUM. HER ŞEYİ İNCEDEN İNCEYE HESAPLIYOR VE SAĞLAM ADIMLARLA GİDİYORMUŞ GİBİ BİR GÖRÜNTÜ VERİYORSUNUZ. DÜŞLEDİĞİNİZ YAŞAMI KURDUNUZ MU BİLMİYORUM AMA GERÇEKTEN MERAK EDİYORUM. BU YAŞAM KURULMUYORSA NEDEN KURULMUYOR? UĞRAŞIYOR MUSUNUZ GERÇEKTEN? SORUN NEREDE? YOKSA SİZDE EKOKÖY GRUBU GİBİ ORGANİK DUT YEMEYİ ORGANİK DÜŞLER KURMAYI, DÜŞLERİNİZİ YAŞAMAKTAN DAHA MI ÇEKİCİ BULUYORSUNUZ. ELEŞTİRMEK DEĞİL AMACIM. SAMİMİ OLDUĞUMU BİLİYORUM.

Uzun süredir ertelediğim bir konuyu yazmama vesile olduğu için bobo kullanıcı isimli okurumuza teşekkür ediyorum.

Alternatif Yaşam’da nereye geldik? Nereye gideceğiz?

Alternatif Yaşam Planlaması kendi ayakları üzerinde durabilen bir genç artık. Ancak hala sanal/teorik. Başlangıçta arkadaşım Mehmet Kış ile planladığımız üzere bilgi biriktirmeye “mecburen” devam ediyoruz.

Alternatif Yaşam Çiftliği neden henüz hayata geçmedi, geçemiyor?
Gelin Alternatif Yaşam Çiftliği için neye ihtiyacımız olduğunu düşünelim:
1) Çiftlik için bir arazi.
2) Bir ev, ağıl, kümes ve depo olarak kullanılabilecek birkaç yapı.
3) Düzenli bir gelirimizin olması için kuracağımız Ceviz Bahçesi.
4) Ceviz bahçesinden gelir elde edinceye kadar (tahminen yedi sene) yaşamsal giderlerimizi karşılayacak birikim/anapara.

İhtiyacımız olan kalemlerin rakamsal boyutuna girmeden elimizde (Faik Murat ve Mehmet Kış) ne var bir bakalım?
Tek gelir kaynağımız ay başında aldığımız maaşımız. Zorunlu ihtiyaçlarımızı bile karşılamakta zorlandığımız maaşımız ile tasarruf yapabilme şansımız bulunmuyor. Alternatif Yaşam Çiftliğini nasıl kuracağız? ? ?

Ekoköy girişimleri çerçevesinde birçok görüşün, ortak yaşam biçiminin, kooparatifleşmenin çözüm olarak sorgulandığını ancak bir türlü ortak hareket edecek sağlıklı bir biçimin oluşturulamadığı biliyoruz. Kaldı ki Alternatif Yaşam Planlaması bireysel bir çözüm arayışı.

Örnek Modeller başlığı altında alternatif bir yaşam oluşturmayı başaranları incelediğimizde belli bir birikim ve yatırım maliyeti ile bu işe başladıkları anlaşılabiliyor.

Peki bizim için çözüm ne?
İçinde bulunduğumuz tünelin sonunda ışık şimdilik görünmüyor ancak bu bizi tünelin içinde yol almaktan vazgeçirmemeli, vazgeçirmiyor da. Alternatif Yaşam Planlaması teorik olarak geliştikçe yeni açılımlar olabilir. Birgün tünelin sonunda ışık görünebilir.

Maddiyat göreceli bir kavram, bizim için erişilmez gibi görünen Alternatif Yaşam Çiftliğini oluşturacak kadar maddi kaynak, bir başkanın oğluna aldığı son model spor araba bedeli olabiliyor.