Perşembe, Haziran 21, 2007

KAPARİ

Üniversite eğitimi almasaydım yine aynı adam olabilir miydim?

diye sık sık kendime sorar oldum. Mevcut eğitim sistemi ile aynı adam olma ihtimalim hayli az ancak doğru yönlendirmeler ile bugünkü bana yakın bir adam olabilirdim diye düşünüyorum. "Üniversite okumanın bir zorunluluk" olduğu yazı başlığını ileride tekrar dönmek üzere şimdilik bir kenara bırakıp, neden üniversite mezunu olmasaydım sorusuna takılıp kaldığımı anlatayım size.

BLOG'umuzda Alternatif Yaşamı nasıl oluşturabileceğimizi planlıyoruz. Bu çerçevede incelediğimiz ve farklı yazılar ile anlattığımız kapama ceviz bahçesi projesi ve zeytin bahçesi projesi yapılabilirlik hesaplamaları sonucunda, üniversite mezunu olarak kazanabileceğimiz gelirden çok daha fazlasını, nerede ise tüm zamanımızın kendimize ait olduğu bir hayatı yaşayarak, kazanabileceğimizi görüyoruz ve kendimize soruyoruz.

Biz neden üniversite okuduk?

Bu defa hazıra konalım ve Kapari yetiştiriciliği üzerine hazırlanmış bir yapılabilirlik çalışmasını sizlerle paylaşalım. Projenin detaylarını linkden inceleyebilirsiniz. Ben sonucu özetleyeyim:

50 dönüm kapari bahçesi kurduğumuzu düşünelim, maliyetimiz 75.000 ytl.
4. yıldan 40. yıla kadar 36 yıl boyunca tahmini yıllık gelirimiz 150.000 ytl.
Biz gelirin yarısına razı olduğumuzu düşünelim; yıllık 75.000 ytl, aylık 6.250 ytl.

Ceviz, zeytin, kapari, nar, kestane, keçiboynuzu. Hangi ürünü incelesek benzer sonuç alıyoruz. Üniversite hazırlık kursu, özel ders, üniversite harcı, yurt parası/ev kirası derken rahatlıkla bir bahçe kuracak parayı ailelerimizin harcadığını ve fakat bir bahçeden elde edilebilecek gelirden çok daha azını kazandığımızı fark ediyoruz. Ve kendimize soruyoruz.

Biz neden üniversite okuduk?

Kapari konusunda Türkçe en kapsamlı site www.kapari.com. Kapari ile ilgilenenler bu siteden detaylı bilgiye ulaşabilirler.



Bahcesel.com sitesinden yayınlanan Mucize Bitki Kapari başlıklı yazıdan bazı bölümlerini aşağıya ekliyorum.

Tropik bölgelerde özellikle kurak alanlarda derin kök sistemi sayesinde rüzgar erozyonu ve toprak katmanlarının sel ve yağmur suları ile taşınmasını önlemede iyi bir örtü bitkisi olarak önem taşımaktadır (Banerjee, A.K., 1989). Ayrıca kurak ve yarı kurak bölgelerde taşlık, meyilli, kireçli, zayıf besin maddeli topraklarda, kayalıklarda, kale duvarlarında, surlarda ve beton kırıklarında bile doğal olarak yetişebilen, 30-40 yıl ömrü olan ve kimyasal bileşimi sayesinde, her türlü elverişsiz çevre şartlarına karşı koyabilen kapari bitkisi, bu özellikleri nedeniyle ülkemizdeki erozyonu önleme çalışmalarında önerilen alternatif bitkilerin başında gelmektedir. (Tansı ve Kocabaş, 1997). Yavaş yanması nedeniyle de yangın emniyet şeritlerinde ve yol kenarlarında tercih edilmektedir (Agm, 1996).

Yurdumuzun nem oranı yüksek kıyı kesimleri hariç, nem oranı düşük birçok yerde yetişebilen kapari kırsal kalkınmada "iyi bir seçenek" olarak ön plana çıkmaktadır. Son yıllarda uluslararası pazarlarda yüksek değer bulmakta ve tüketimi gittikçe artmaktadır. Türkiye, ürettiği kaparinin tamamına yakın bir bölümünü başta İspanya, ABD ve İtalya gibi ülkelere ihraç etmesine rağmen dış talebi karşılayabilmiş değildir.

Kapari türleri her türlü elverişsiz çevre koşullarına son derece dayanıklıdır. Yıllık ortalama sıcaklığın 13 oC, yıllık yağışın ise 200 mm'nin üzerinde olduğu yerlerde kendiliğinden yetişmektedir (Akgül, 1996). Olumsuz çevre koşullarına son derece dayanıklı olan bitkiye kale duvarlarında bile rastlamak mümkündür. Bitki mayıs-ağustos ayları arasında yeterli sıcağı ve güneşi bulduğu her yerde rahatlıkla yetişmektedir. Kapari için kış soğuğunun önemi yoktur, çünkü bitki kışın sadece toprak altında kalmaktadır. Toprak üstü kısımları ekim ayından sonra kurumakta ve nisan ayından itibaren tekrar yeşermeye başlamaktadır. Sevmediği şey yüksek nem ve bol yağışlardır. Fosfor, potasyum ve kalsiyumca zengin kalkerli ve killi toprakları, özellikle kıraç ve güneye bakan yamaçları sever.

Güneş seven, sıcak bölge bitkisi olarak bilinen kapari, yurdumuza önemli miktarda döviz getiren bir bitkidir. Yaz aylarında, atıl işgücünün değerlendirilmesi yönüyle işsizliği azaltması ve toplayıcılarına yeterli gelir sağlaması büyük bir avantajdır.
Çok yıllık derin köklü ve yayılıcı özelliği ile iyi bir erozyon kontrol bitkisidir. Bu bitki, yurdumuzun uygun bölgelerinde, erozyona tabi yerlerde, normal kültür bitkilerinin yetişmediği ya da ekonomik gelir elde edilemeyen güneye meyilli arazilerde yetiştirilerek daha çok döviz geliri sağlanıp işsizlik kısmen önlenebilir.

KAPARİNİN YARARLARI:
• Cinsel Gücü Artırıcı
• Kabızlık giderici
• İdrar söktürücü
• Balgam söktürücü
• Solucan düşürücü
• Ağrı kesici
• Romatizmal hastalıklarda
• Felçlerde
• İskorbit hastalığı
• Kan bozuklukları
• Gut hastalığına
• Antitümör
• Hemoroid
• Dalak büyümesi
• Kalça rahatsızlıkları
• Adet düzenleyici ve sancıları
• Diş ağrıları

Cuma, Haziran 15, 2007

Hatıra Ormanları

Bu Bahçe ABC A.Ş. Tarafından Çalışanlarına Alternatif Emeklilik Sağlamak Amacı ile Kurulmuştur. başlıklı yazımda hatıra ormanlarını nasıl daha verimli kurabileceğimizi sorgulamıştım. Günümüzün yaygın kullanılan sözü KAZAN-KAZAN yaklaşımı bir çözüm kurgulamıştım. Bir arkadaşıma Alternatif Emeklilik Bahçeleri fikriminden bahsettim.
  • İyi niyetli bir düşünce ama bu ülkede 10 kişi ile ortak bir işe girmek olmaz dedi.

Ben Alternatif Emeklilik Bahçeleri fikrinden vazgeçmiş değillim. Geçen hafta yaptığım yolculuklarda Ege'nin değişik bölgelerinde, yol kenarındaki Hatıra Ormanı tabelalarının resimlerini çektim. "Tabelaların resmini çektim" diye yazıyorum çünkü tabelaların ardında resmi çekilebilecek bir orman yoktu.
Alternatif Emeklilik Bahçeleri üzerine detaylı bir çalışma hazırlıyorum. Projenin tamamlanmasından sonra yayınlayacağım ve fikrin savunuculuğunu yapmaya devam edeceğim.



















Salı, Haziran 12, 2007

Bir Ömür Boyu Mutlu Olmak İstiyorsan; Toprak İle Uğraş

Bir gün mutlu olmak istiyorsan.
içki iç...
Bir hafta mutlu olmak istiyorsan.
Tatile çık...
Bir ay mutlu olmak istiyorsan.
Evlen...

Bir ömür boyu mutlu olmak istiyorsan.
Toprakla uğraş...

Bir ömür boyu mutsuz olmak istiyorsan.
insanlarla uğraş...

Çin Atasözü

Çarşamba, Haziran 06, 2007

Dünya'nın En Büyük Tarihi Ahşap Binası: Rum Yetimhanesi





1898-1899 yılları arasında yapılan Büyükada'daki tarihi Rum Yetimhanesi Dünya'nın ilk çok katlı ahşap yapısıdır. Yapı yan bölümlerinde 6, diğer bölümlerinde 5 katlıdır. 1960 yılından itibaren bina kullanılmamaktadır, bakımsız ve çürümeye terk edilmiş durumdadır.

Sn Çelik Erengezgin'in ahşap üzerine hazırladığı sunudan bazı bölümleri sizlerle paylaşmak istiyoruz. Çelik Erengezgin'in ahşap ile ilgili yazılarını sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz.

Son 50-60 yıldır Türkiye'de ahşabın yapılarda kullanılması unutturulmaya çalışılmakta. Türkiye'de yapıların %95'i betonarme iken, Almanya'da %23'ü, Fransa'da %17'i betonarme yapılardır. Gelişmiş ülkelerin hiç birinde Türkiye'deki kadar betonlaşma ile karşılaşılmamaktadır. Amerika'da konutların %90'i, Kalifornia'da ise %99'u ahşap malzemeden yapılmıştır.

Bir tuğla duvar 250/350 kg/metrekare iken, bir ahşap duvar 25-35 kg/metrekaredir. Ahşap, betonarme yapıya göre on kat hafiftir. Ahşabın kendi ağırlığı az olduğundan temele ulaşan yüklerde azdır.

Tahta farklı iklim koşullarına dayanır. İşlem görmüş tahtalar temellerde dahi kullanılabilir. Özel boyalar ile yangın direnci arttırılabilir. "Emprenye" edilerek, yani kimyasal sıvılarla işleme sokularak çürüme ve böcek tahribatı tamamen önlenebilir. Montaj insan gücü ile yapılabilir ve hava koşullarında etkilenmez. Aşırı sıcak ve soğuk, yağmur, kar; ahşap hariç tüm yapı uygulamalarını etkiler. Montajdan hemen sonra tam yükleme yapılabilir. Böylece sağlamlığı denetlenebilir. İş bittiğinde yükünü almış yapı ayakta ise hep ayakta kalacaktır. Sonradan ortaya çıkan kaynak hatası, eksik demir konulması, kalıbın erken alınması gibi hayati sonuçları olan, benzer yüzlerce imalat kusurunu taşıma riski sıfıra yakındır. Ahşap yapı söküldüğünde yeniden kurulabilir. Onarım ve plan değişikliği çok kolaydır. Bireysel müdahale olanağı verir. Ahşap kendi çevresi ile kimyasal dengededir, etkilenmez ve etkilemez. Ahşap enerji dostudur.İmal edilirken ve inşaa edilirken diğer yapı malzemelerine göre çok daha az enerji kullanır. Ahşap evi ısıtmak için de çok daha az enerji harcanır.


Amaç ahşap fanatikliği yapmak değildir. Ahşap; Dünya örneklerinde görüldüğü gibi, çelik, beton, taş ve kerpiçle mükemmel bir uyum içinde kullanılabilir. Gerektiği yerde ve biçimde vazgeçmemiz gereken BETON FANATİKLİĞİDİR.

Şehirler ortalama 20 yılda, rant ve fonksiyon gereksinmeleri ile kabuk değiştirir. Biz bugünden itibaren akıllıca davranmaya başlarsak ve Tanrı bize bu kadar avans verirse, tüm deprem riskinden her gün biraz daha ve 20 yıl içinde tamamen kurtuluruz. Toplumda bu bilincin yerleşmesi amacı ile çalışmaya başladığımızda üniversitelerin; gerekli dersleri, belediyelerin; gerekli yönetmelik maddelerini koyduğunu ve bu işi bilenlerin çoğaldığını göreceğiz. İnanın hiç de zor değil. İnsan hayatını kurtarmak için mutlaka değecektir.

Gelin aklın yolunda birleşelim. Ahşabı yeniden tanımaya ve tartışmaya başlayalım.

Salı, Haziran 05, 2007

Yağmur Suyu Toplama ve Kullanma Sistemi



Çelik Erengezgin'in gönderdiği CD'den edindiğim bilgiyi sizlerle paylaşmak istedim. Evsel atıkların değerlendirilmesi içinde benzer bir sistemi sizlerle paylaşacağım.

Bu sistem sayesinde, yağmur suyu toplanarak, filtreden geçirilmekte ve depolanmakta. Depolanan su motor yardımı ile rezervuarlarda, çamaşır yıkamada ve bahçe sulamada kullanılmakta. Bu sistem sayesinde önemli miktarda su tasarrufu yapılabilmekte.

"Akıllı Evler" diye ana haber bültenlerinde (Ana haber bültenlerinde neden ev tanıtırlar o da ayrı bir saçmalık) tanıtılan evleri düşününce, akıldan neyi kasdettiğimizi sorgulamak lazım diye düşünüyorum.