Geçen hafta Cuma günü iş çıkışında ani bir karar ile Ayvalık’a gittik. Ayvalık'ta Yalı Pansiyon’da kaldık. Yalı pansiyonda kalmak; çok uzun zamandır görmediğimiz bir aile büyüğünün evine gitmek gibiydi. Alıştığımız otel yada pansiyon konaklama alışkanlığından çok farklı bir deneyim Yalı Pansiyonda kalmak. Yalı Pansiyon 1 Ekime kadar açık.
Cumartesi günü Sarımsaklı Plajlarına gitmeyi planlıyorduk ama hava denize girilemeyecek kadar soğuktu. İmece Evi'ne gitmeye karar verdik. Çanakkale yolunda, Kaz Dağlarının içinden geçen yolda ilerledik. Nusratlı Köyü civarında, yol kenarındaki, köy pazarında durduk.

Pazar tezgahlarına bakarken taze antepfıstığı gördüm. Antep, Adana, Mersin bölgesinde seyyar satıcılar taze antepfıstığı satarlar ama Kaz Dağlarında taze antepfıstığı görmek beni şaşırttı. Satıcıya taze antepfıstığını nereden temin ettiğini sordum.
- Ben yetiştiriyorum dedi.
- Burada mı yetiştiriyorsun dedim.
- Evet dedi.
Demek ki Kaz Dağlarında da antepfıstığı yetiştirilebiliyormuş. Pazarda, cevizi yeşil dış kabuğundan temizleyen bir başka satıcı ile karşılaştım. Nusratlı Köyü civarında ceviz ağaçları varmış ama aşılı ceviz ağaçları olmadığı için verimi çok fazla değilmiş. İmece Evi'ni sordum.
- Assos yoluna girmeniz lazım dedi.
Çanakkale yolundan Assos yoluna döndük ve İmece Evi'ni bulduk. İsmail Bey bir köy yemeğinde olduğu için İmece Evi'nde değildi. İzin isteyip İmece Evi'ni gezdik. Saman Ev inşaatını inceledik.
Edremit Körfezindeki beldelere yaptığımız gezimiz keyifliydi, sırada Ödemiş ve Tire çevresine yapacağımız gezi var.
Uzun lafın kısası; Ege'de olmak güzel...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder