Youtube’un güzel özelliklerinden biri izlediğim videoya benzer
içerikte videoları tavsiye etmesi. Son yazımdan sonra Alternatif Yaşam
Planlaması blogu benzeri hayatlara ait videoları Youtube önerilenleri içinde denk
geldikçe izliyorum.
Dün bir Youtube kanalı izledim. Alternatif Yaşam Planlamasına benzer imkan ve amaçla bahçesi olan birköy evinde yaşayan bir ailenin Youtube kanalı. Ev kiralık ve bahçesi yüz metrekareden küçük. Tavukları, arıları var, sınırlı alanları olsa da bahçelerine bir şeyler ekiyorlar. Ailede bir kişi gelir elde etmek için hala maaşlı bir işte çalışıyor. Köy evinde, olabildiğince kendi ürettikleri ile yetinerek yaşamayı sistemden çıkmadan, sistemden çıkamadan öğreniyorlar. Önceki yıllarda denemelerini yapıp, yayınladığım yazılarımdaki gibi sirke nasıl yapılır? şalgam nasıl yapılır? gibi denemeler yapıp, sonuçları Youtube kanallarında yayınlıyorlar. İş bu boyutta olunca da sistemden çıkabilmeleri mümkün olmuyor, sadece sağlıklı ve doğal beslenip, alternatif yaşam bilgisi ve deneyimi kazanıyorlar.
Evet, başlangıç ve “işletme” sermayesi olmadan Alternatif Yaşam ancak bu kadar ilerleyebiliyor, benim deneyimlerim de bu yönde. Peki para olmadan sistemden tamamen çıkamayacak mıyız? Bence çıkmayın… Zorunlu masraflarınızın ne kadarını birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü, beşinci yılda üretebilirsiniz? İşler planladığınız gibi gitmez, hasat olmaz, hayvanlar hastalanır, ölürse yeniden başlayacak paranız ve zamanınız var mı? Zorunlu masraf kişiye göre değişebilecek bir kavram, tasarruf için tuvalet kağıdı kullanmayan insanlar tanıyorum.
Ayakları yere basan alternatif yaşam projelerinin belediyeler, devlet, vakıflar tarafından desteklenmesi en büyük hayallerimden biri. Son dönemde izlediğim ve yukarıda bir örneğini verdiğim bazı girişimler maddi desteklenmeyi hak ediyor.
2010 yılında Seferihisar Yavaş
Şehir olarak kabul edilince, Alternatif Yaşam Planlaması blogumda yaptıklarımı
anlatan bir mesajı Sn Tunç Soyer’e göndermiştim. Mesajımdan birkaç gün sonra başkanın
sekreteri tarafından arandım. Tunç Bey’in benimle görüşmek istediğini belirtti.
Görüşme için gün ve saat ayarlandı. Pink Floyd Dinleyen Çiftçiler kitabım o
dönem henüz yayınlanmamıştı. Alternatif Yaşam Planlaması blogumda yazdıklarımın
çıktısını alıp, Pink Floyd Dinleyen Çiftçiler kapağı ile Tunç Bey’e vermek
üzere hazırladım.
Tunç Bey görüşmede çok ilgili
ve yakın davrandı, Alternatif Yaşam Planlaması ile neyi amaçladığımı anlattım.
Belediye ile ilk etapta yapabileceğimiz atık yağları toplayarak diozel üretmek
ve elde edilen biodizelin belediye tüketiminde kullanılması projemden bahsettim.
Tunç Bey ilgi ile dinledi ve bunu bir proje olarak sunmamı istedi. “Pink Floyd
Dinleyen Çiftçiler” başlağını da çok beğendi.
O dönem Seferihisar Belediyesinin
kaynaklarında ve kadrolarında projeme ve bana yer bulunamadığı için o iş öylece
kaldı. Ben kendi yolumda ilerledim.
Morfik rezonans hakkında bir yazı yayınlamıştım. Özetle şunu der,
bir bilgi belli sayıda kullanıcı tarafından öğrenilir ve kullanılırsa, o
bilgiyi hiç deneyimlemeyen kullanıcılar tarafından da öğrenilir ve kullanılmaya
başlanır. Hayalimdeki Alternatif Yaşamı hakkıyla yaşayan 1000 ailenin olması
durumunda morfik rezonas koşullarının oluşmaya başlayacağını ve mevcut systemin
çökeceğini düşünüyorum.
Ve sanırım bunun için bu kadar az sayı ile dönüşüm
başlatılabilecekken maddi olarak desteklenmiyor.
Tarımımız çöktü, Pink Floyd Dinleyen Çiftiçiler’in mikro etkisi
birkaç on yılda makroya yayılacaktır.
Özetle ben uzun zamandır Alternatif Yaşam Planlaması blogunda
yaptıklarımla 1000 aileden biri olmaya adayım.
Bildireyim istedim..
1 yorum:
Cetin Altan in hayaliydi bir zamanlar ( 80 lerde) "tenis oynayan, piyano calan ciftciler , koyluler".
Ama asil koylulerin uretimden koparilip yerine farkli bir yapinin gelmesini kurmus muydu bilemem.
Yorum Gönder