Salı, Haziran 02, 2009

Zorunlu Bir Bekleme, Bir Fırsat


Bugün Balıkesir'e gittim. Dönüşte Balıkesir - İzmir karayolunda dinamitle çalışma yaptıkları için iki saat kadar kontakt kapatıp beklemek zorunda kaldım. Arabamın durduğu yerin hemen yanında otlayan, yüzden fazla keçinin olduğu bir sürü vardı. Arabayı kapatıp çobanın yanına gittim...

...

Alternatif Yaşam için sütün temel bir önemi olduğunu düşünüyorum. Gelin görün ki hayvan bakmak hayli zahmetli bir iş. Dayanıklılığı ve hemen hemen herşeyi yemesi nedeni ile keçi, süt elde etmek için düşündüğüm hayvan... 3-5 keçi...

...

Yoğun, stresli, bol telefon trafikli bir günde verilen zorunlu mola ve çobanla sohbetten çıkan sonuç: Alternatif bir yaşam kurgulamamız şart. Hem daha mutlu, hem daha sağlıklı, hem daha dingin bir hayat için.

Veee...

Çoban (sürü sahibi aslında), iyi bir üniversiteden mezun, iki dil bilen, 10 yıldır uluslararası bir şirkette çalışan benden çok daha fazla kazanıyor...

Tahmini kalkış zamanını veriyorum....

- 2013 -
.

5 yorum:

güç&onur dedi ki...

faik üstat,,,birkaç gün önce balıkesirin köylerinde görev yapan bi ziraat müh. ile sohbet ettim, bi projeden bahsetti ve yararlanabileceğimi de söyledi...senin şu "özel orman projesi" ile ilgili bi araştırman oldu mu. bizler de bu projeden yararlanabilirmiyiz acaba,,,
sağlanan imkanlar oldukça cazip,,fakat benim gördüğüm daha çok köy tüzel kişiliklerine yönelik bir çalışma; acaba gerçek kişiler de bu projede yer alabiliyormu ve hiç örneği varmı,
sen ve ilgili diğer arkadaşlar araştır ve bilgileri paylaşırlarsa sevinirim
,,,daha güzel günlere,,,
hoşçakalın

güç&onur dedi ki...

çobanın size verdiği ümidi bir gün biz de başkalarına verebiliriz umarım.

topikkafa dedi ki...

ben de artık doğal bir hayat istiyorum. maaslı standart ve 9 saat zincirlendiğim masa başı işimi bırakacagım. kendimi hazırlıyorum. cok gec olmadan her gün açık havada olabileceğim bir iş yaratacağım kendime...

Unknown dedi ki...

Ben 5 yıldır Balıkesir Burhaniye'de doğal yaşam denemesi ve uygulaması yapıyorum. Epeyi de yol aldım. Ancak keçi çobanlığı ile bu ülkede 10 yıldır uluslar arası şirkette çalışan sizden daha iyi kazanacağını hiç sanmıyorum. Siz keçi adedi ile ortalama günlük süt miktarını çarpıp günlük üretimi, onu da mandıra fiyatı 70-60 krş. ile çarpıp günlük geliri bulmuş olabilirsiniz. Ancak keçilerin laktasyon süresi 360 gün olmadığını gördüğünüz her keçinin süt vermediğini hatırlatıyorum. Ayrıca çobanın yağmur, çamur demeden uykusuz keçi yaydığı gecelerin mesai ücretinin sizinki ile kıyaslanmayacağını da hatırlatmak isterim.
Eğer bu işe girmek istiyorsanız artık doğanın size verdiği gerçek alternatifleri görmenizi, doğadan elde edeceğiniz hiç bir şeyi doğal olmayan değer birimleri (ne TL ne USD ne de EURO) cinsinden hesaplamamanızı tavsiye ederim. Bu şekilde kaybeden hep siz ve idealleriniz olur. Eğer doğal yaşamı para kazanmak için seçiyorsanız yanılıyorsunuz. Bu da sizi doğal olmayan intensif tarıma götürür. Bunu ada artık holdingler ve yabancı ortaklı tarım işletmeleri ülkemizde yapıyor. Doğaya da sanayiden daha fazla zarar veriyor.
Ne tezat ki çoban da imkanı varsa oğlunun günün birinde sizin gibi bir konuma gelmesini düşlüyor, kapatıp yanına gittiğiniz arabanıza gıpta le bakıyor.

faik murat unel dedi ki...

Sayın Suhyuk mesajınız için teşekkür ederim. Öncelikle doğal yaşam denemeniz ve tecrübelerinizi merak ettiğimi ve paylaştığınız bir adresin olup olmadığını bilmek isterim.

Alternatif Yaşam adından da anlaşılacağı üzere, kar amacından ziyade temel ihtiyaçlarımızı kendi kendimize nasıl karşılarız, asgari dışa bağımlılık ile nasıl hayatımızı sürdürebiliriz arayışının teorik çalışmasıdır. Bu çalışma uygulamaya geçinceye kadar başkalarının tecrübelerini öğrenmek bizleri sevindiriyor.

Bu yazımdaki amacım işten istifa edip, 50-100 keçi alıp, daha fazla kazanan bir hayat kurmak değildi.

Bizlerin (üniversite mezunu, dil bilen, tecrübeli vs vs) sistem tarafından nasıl sömürülmekte olduğunu vurgulamaktı.

Uluslararası bir şirkette çalışan biri olarak giderek daha kötüye doğru gittiğimizi düşünüyorum. Sistem bu şeklide kalırsa bir ömür boyu fedakarlık ederek okutacağımız ve bir diploma sahibi yapacağımız çocuklarımızın tıpkı şu an Hindistan ve Filipinlerde ayda 400-500 dolara uluslararası bir şirkette çalıştığına sevinen insanlar gibi olacağını üzülerek görüyorum.

Mevcut koşullarda çobanın çocuğunun bizim hayatımıza özenmesi doğaldır. Hayalim; çocuklarımızın uluslararası bir şirkette çalışacak donanıma sahip olmalarına rağmen, doğa merkezli bir yaşamda kendi kendilerine yeterek yaşayacak bilgi, beceri ve tecrübeye sahip olmalarıdır.

Kısaca ben bu hayali "Pink Floyd Dinleyen Çiftçiler" başlığı ile özetliyorum.