Çarşamba, Temmuz 11, 2007

Amele

Mehmet'in yazdığı "Kimdir bu amele?" başlıklı yazıya bir yorum da ben yapacaktım ama baktım ki yazdıkça yazıyorum, konunun devamı bir yazı olsun dedim.


Bir dönem inşaat sektöründe çalışmış biri olarak AMELE’nin, Ustanın, Kalfanın inşaat sektöründeki karşılığını anlatayım.

Amele: Hiçbir vasfı olmayan, elinden bir iş gelmeyen, ustanın yanında kum getirmesi, tuğla taşıması, harç karması gibi işler için bulunan kimse. Yetenekli ise ustasından gördüklerini öğrenir ve usta olarak amelelikten kurtulur.

Usta: Demir ustası, kalıp ustası, duvar ustası gibi farklı uzmanlıklara sahip kişilerdir. Birçoğu kendi ustalığı dışında bilgili, becerikli değildir.

Kalfa: Uzmanlıklarına göre demirci Kalfası, duvarcı kalfası gibi ayrım söz konusu. İdari yetenekleri olan ustaların geldikleri nokta.

Son beş, on senede Türkiye’de oluşan vasıflı iş gücünün durumuna bakalım:

Hemen herkes “üniversite” mezunu artık,
Hemen herkes İngilizce biliyor. ( Dil bilmek göreceli bir kavram tabii ama sorduğunuz zaman herkes İngilizce biliyor.) İkinci-üçüncü dil bilinlerin sayısı artmakta.
Lisansüstü düzeyinde eğitim almak yaygınlaşmakta. Ne için? İş başvurularında Lisans düzeyinde eğitimi olanlardan bir adım önde olmak için.
Özel üniversitelerden yıllık onbinlerce dolar harcayarak mezun olanların sayısı artmakta.

Bu durum neyi getiriyor?

İyi eğitim almış bir lise mezunun yapabileceği bir işe, özel üniversitelerden birinde lisansüstü eğitimini tamamlamış, iki dil bilen biri alınıyor.
Neden?
Çünkü bir lise mezununun yapacağı işe, 100 üniversite mezunu başvuruyor. 25 başvuru sahibi lisansüstü eğitim almış, 15 başvuru sahibi hem lisansüstü eğitim yapmış hem iki dil biliyor. İşveren doğal olarak en fazla özelliklere sahip olan başvuru sahibini, bir lise mezununa vereceği maaşın biraz üstünü vererek işe alıyor.
Sonuç:
Aldığı eğitimden dolayı kısa sürede yükselmek isteyen çalışan, bunun gerçekleşmediğini gördüğü için mutsuz oluyor. Özel üniversitede okurken bir ayda harcadığı paranın nerede ise yarısını kazanıyor.

Tanıdığım uluslararası bir firmada yaşanılan durumu anlatayım.
Uluslararası firmanın Türkiye ofisinde A görevinde çalışanlar, üniversite mezunu, iyi derecede İngilizce bilen, zeka testlerinde ortalamanın üzerinde dereceler yapmış kişiler.
Firmanın Avrupa’daki ofislerinden birinde aynı A pozisyonu için işe başvuranların halen yaptıkları işler: market kasiyerliği, disk jokeylik, mağaza satış sorumlusu. Hiçbiri üniversite mezunu değil.

Durumu çıkış noktamız AMELE’ye, inşaat sektörüne, bağlayayım. 60 Kalfa, 20 mühendis internette gördükleri “ Kum taşıyacak, harç karacak AMELE aranıyor” ilanına başvuruyor. Amele olmaya razılar, özelllikleri de ilanda istenilenleri karşılıyor. İşveren başvuruları değerlendirip, birini seçiyor ve Amelelik başlıyor.

DER, Faik Murat.

Hiç yorum yok: