Çarşamba, Ekim 17, 2007

Marduk, 2012 ve Ezoterik Bilgiler

Bugün Mert Ulaş'ın BLOG'unda Biraz ısınalım fena mı? başlıklı yazısını okuyunca, uzun zamandır Alternatif Yaşam Planlaması'nda ertelediğimiz bir başlığı eklemenin zamanı geldiğini düşündük.

Ezoterik (içrek) kelimesinin anlamına bakarsak: Belirli bir insan topluluğunun dışında kimseye bildirilmeyen, yalnızca sınırlı, dar bir çevreye aktarılan her türlü bilgi ve öğreti olduğunu görüyoruz. Bâtıni kelimesi de ezoterik ile eşanlamlı bir kelime. Ezoterik bilgilerin kökleri Mu Uygarlığına ve Naacallere kadar uzanıyor. Mu Kıtası ve Uygarlığı hakkında ilk ve en önemli kitapları James Churchward yazmış. Ezoterik bilgileri araştırmaya başlayacak biri için Churchward'ın kitapları doğru bir çıkış noktası olacaktır. Ezoterik bilgiler Mu uygarlığından sonra Atlantis ve Osiris, Mısır ve Hermes okulu, Yahudilik, Antik Yunan ezoterizmi, Hristiyanlık ve İslamiyete kadar gelen tüm öğreti ve dinlerde yer almış. Cihangir GENER'in "Ezoterik-Batıni Doktrinler Tarihi" kitabı ezoterik bilgilerin tarih içindeki yolculuğunu çok doyurucu ve anlaşılabilir bir dille anlatmakta.

Gelelim ezoterik bilgilerin Alternatif Yaşam Planlamasındaki yerine. Bize öğretilen/dayatılan yaşamda kaçımız ezoterik bilgileri araştırdık, sorguladık? Faik Murat olarak ben dört sene öncesine kadar ezoterik bilgilerin hiçbirinden haberdar değildim ve doğal olarak bana ve birçoğumuza dayatılan hayatı sorgulamadan yaşıyordum. Yine karşımıza alternatifsizlik geliyor. Bir yaşam seçeceğiz ama karşımızda tek bir şık var. Amacımız seçeneklerimizi olabildiğince çoğaltmak. Seçim sizin.

Ezoterik bilgileri ve öğretileri okudukça günümüz yaşamının insan doğasına uymadığını, bize huzur getirmeyeceğini fark ediyoruz. Gelin görün ki, ezoterik bilgiler çerçevesinde yeni bir hayat kurgulamaya karar versek, mevcut hayatımız çerçevesinde bunu yapmanın nerede ise imkansız olduğunu fark ediyoruz. Bu noktada Alterantif bir yaşam oluşturmanın gerekliliğini görüyoruz.


Tekrar çıkış noktamıza dönelim. Yandaki tablo 1900-2000 yılları arasındaki sel, deprem, ısı artışları gibi doğal felaketlerin yaşanma sıklığı gösteriyor. Görüldüğü üzere son kırk yılda normal dışı bir artış görünmekte. Mert Ulaş'ın Blogunda değindiği gibi sebep aşırı artan karbon salınımı olabilir. Ama benim aklıma Marduk ve 2012 öngürüleri de geliyor. 2012, değilse 2050, değilse 2100 başlıklı yazımızda Marduk konusuna değinmiştik. Kısa bir hatırlatma adına yazımızdan bir paragrafı aşağıya ekleyelim.

" 2012 ile ilgili bilgiyi çok çok kısa olarak özetlersem:
Güneş sistemimizde modern bilimin bilmediği ama Sümerler, Mayalar, Mısırlılar gibi eski uygarlıklar tarafından bilinen Marduk gezegeni bulunmakta. Marduk gezegeninin görünge süresi 3661 yıl olarak tahmin edilmekte. Marduk 3661 yılda bir Dünya'ya en yakın konuma gelerek görünge geçişine devam ediyor. Marduk'un Dünya'ya yaklaşması sonucu oluşacak çekim kuvvetinden dolayı Dünya'yı yanardağ patlamaları, depremler, su yükselmeleri gibi birçok büyük doğal afetin beklediği tarihsel verilere dayanılarak tahmin edilmekte."

Yukarıdaki felaketler grafiği ile Marduk gezegeni ile ilgili öngörüler örtüşmüyor mu?

Şimdi de biraz komplo teorisi üretelim. Diyelim ki Marduk gezegenin 2012 Aralık ayında geleceği bazı büyük güçler tarafından kesin olarak biliniyor. Ve yine bu büyük güçler, tarihsel verilere göre Marduk'un Dünya'ya yaklaşmasından en az etkilenecek bölgenin Mezapotamya/Ortadoğu olduğunu biliyor. Doğal olarak kendi elit halkını global felaketlerden en az etkilenecek bölgeye, Ortadoğuya yerleştirmek isteyecek. Büyük Ortadoğu Projesine (BOP) bir de bu yönden bakalım. Ya gerçek amaç petrol değilde, 2012 için güvenli bölgede yer kapma hazırlığı ise? Ve bu nedenle Irak'tan sonra, İran, Suriye ve Türkiye'de istikrarsızlık, savaş, kargaşa çıkarmak isteniyor olamaz mı?

Karamsar ve felaket tellalı olmaya gerek yok ama araştırmaları, tarihi bilgileri ve günümüz gerçeklerini dışlamak da devekuşuluk olur.

Bilelim istedim.

1 yorum:

Justin Biebery dedi ki...

Merhaba Faik Murat,
ben severim komplo teorilerini, olaylara bir de bambaşka pencerelerden bakmayı... O nedenle bu 2012 Marduk teorin hoşuma gidiyor pek inanamasam da:)) Dünyadaki depremlerin artmasının nedenini ben yeraltı ve okyanus altı nükleer denemelere bağlamayı daha akılcı buluyorum sanki. Ne dersin?

Türkiye ziyaretimizi iptal etmek zorunda kaldık benim malum iş gelişmelerinden dolayı. Oysa, dün itibariyle İzmir'de olacaktık:(( Haber vereyim dedim. Bundan sonraki ilk ziyaretimde kesin haberleşelim.
Selamlar...