Çarşamba, Ekim 31, 2012

Sürdürülebilir Yaşam Mühendisliği Bölümü

Yeniden öğrenciliğe başladığımı Ekoköy Dizayn Eğitimi (EDE) başlıklı yazımda anlatmıştım.
Birleşmiş Milletler Gibi...
Derslerim başladı. Online eğitim keyifli bir deneyim. Eğitimi aldığım üniversite Barcelona'da. Eğitimi düzenleyen kurum İskoçya'da. Eğitmenler Fransa, Meksika, Güney Afrika, Brezilya, İngiltere'den. Birleşmiş Milletler tadında olan sınıfım 30 kişi. Sınıftaki tek Türk benim. Dersler, eğitim şekli, sınıf arkadaşlarım hakkında Alternatif Yaşam Planlamasında paylaşacağım çok şey olacağını hissediyorum.

Ekoköy Dizayn Eğitimi alan dünyanın birçok farklı ülkesinden kişilerin bazı ortak özellikleri
  • Belirli bir yaşın (asgari 25 yaş ve yukarısı) üzerinde olmaları,
  • Farklı birçok alanda uzmanlaşmış, kariyer ve hayat tecrübelerine sahip olmaları,
  • İnanç ve ruhsal yönden kendilerini geliştirmiş olmaları,
  • Mevcut dünya sisteminin sürdürülemez olduğunu fark etmeleri
olarak sayılabilir.

Eğitim, ekoköy oluşturmak için gerekli ekonomik, ekolojik, sosyal ve manevi bilgiyi içeriyor. Almakta olduğum eğitim UNESCO tarafından Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Eğitiminin önümüzdeki on yılı için önemli bir unsuru olarak onaylanmış. 2006 yılından beri mezun olan kişi sayısı 1800 kişi.

Ekoköy Dizayn Eğitimi Dünya için çok önemli bir başlangıç. Ve fakat daha iyisinin olması gerektiğini ve hatta bizim daha iyisini yapabileceğimizi düşünüyorum.

Hayalim bir üniversitemizde Sürdürülebilir Yaşam Mühendisliği Bölümünün açılması.  Bizlerin on yıllar süren deneme-yanılma, araştırma, okuma öğrenme süresini dört-beş yıla indirecek, 17-18 yaşında başlayan, mezun olduklarında bedensel güçlerinin en üst seviyesinde olan Sürdürelebilir Yaşam Mühendislerimizin olmasını hayal ediyorum. Dünyada Sürdürülebilir Yaşam Mühendistliği Bölümü henüz yok, en yakın benzeri benim öğrencisi olduğum Ekoköy Dizayn Eğitimi.       

Sürdürülebilir Yaşam Mühendisliği (SYM) Ders Programı...
Turizm ve Otel İşletmeciliği mezunuyum. Bölümümde ilk iki sene restoran yönetimi, servis hizmetleri, mutfak yönetimi, beslenme, sanitasyon, oda hizmetleri gibi uygulama yönü fazla olan dersler vardı. Üçüncü ve dördüncü senelerde ise iş idaresi, maliyet hesabı, ileri muhasebe gibi teorik yanı fazla olan dersler vardı. Sürdürülebilir Yaşam Mühendisliği (SYM) ders programı içinde aynı uygulamayı düşünüyorum.

İlk iki-üç sene uygulama ağırlıklı dersler olmalı. 
  • Bitki ve ağaç yetiştirme ve bakımı (Hububat, sebze, baharat, meyve ve yemiş ağaçlarının yetiştirilmesi, bakımı ve hasadı)
  • İnşaat becerileri (Duvar örme, sıva yapma, demircilik, boya ve tadilat işleri, tesisat döşemesi)
  • Küçükbaş hayvancılık, arıcılık, kümes hayvanları, evcil hayvan bakımı   
  • Acil tıbbi müdahele yapabilecek tıbbi beceri, (Zehirlenme, kanamalı duruma müdahale, enjeksiyon yapabilme, ilk yardım)  
  • Gıda saklama ve üretme yöntemleri (Konserve, gıda kurutma, peynir yapımı, doğal maya üretimi ve ekmek yapımı)
  • Marangozluk
  • Kaynakçılık
  • Basit makinelerin çalışma prensipleri (Pres, değirmen yapımı)
  • Damıtma ve ayrıştırma sistemleri (Deniz suyu, akarsu, gölden içilebilir su elde etme, bitki ve çiçeklerin esanslarını çıkarma)    
  • Temel Kimya (Sabun ve diğer temizlik malzemelerinin yapımı)   
Temel beceri bilgilerinden sonra üç ve/veya dördüncü yılda şu anda almakta olduğum eğitimin benzeri bir eğitim olmalı.
  • Ekonomi
  • Ekoloji
  • Sosyoloji
  • Dünya ve çevre
  • İnanç ve ruhsal gelişim.
Yukarıdaki ders programı SYM bölümünün ana çerçevesi sayılabilir. Temel dersler farklı mühendislik fakültelerinde, farklı bölümlerde öğretiliyor hali hazırda. SYM bölümü için eğitmen ve ders içeriği temin etmek zor olmayacaktır.
Kas Hafızası...
SYM eğitimi kendine yeten sürdürülebilir yaşam için hayati olan fakat kent yaşamının bize unutturduğu becerileri yeniden kazanmamızı sağlayacak.

Sınırlı süre televizyon izlerim. Bu aralar, Youtube'da gezinirken, göz ucu ile izlediğim bir yarışma var. Evli, nişanlı çiftler bazı oyun ve becerileri eşlerinin kaç kez yapabilecekleri üzerine iddiada bulunuyorlar. 25-45 yaş arasında insanlar çivi çakamıyor, testere ile tahta, balta ile odun kesemiyor , bir şeyi isabetli bir yere fırlatamıyor, soğan rendeleyemiyor. Yarışmayı keyifli kılmak adına "beceriksiz" kişileri yarışmacı olarak seçtikleri muhakkak ama SYM de temel ders olarak uygulamalı öğretilecek birçok konuyu kent hayatı bize unutturdu.
  
Sürdürülebilir yaşam için esas olan bir çok beceriyi "Kas Hafızamız" sahip olamadı. Kas hafızası nedir? sorusunun en basit cevabını aşağıdaki deneme ile anlatayım. 

Çok basit ve ve beş yaşından beri çok iyi bildiğim bir şey yaptım. Adımı Soyadımı yazdım.

Ve Fakat sol elimle yazdım. Yapabilmek için gerekli olan her bilgi beynimde vardı ancak sol elim ile yavaş yavaş ve zor yazabildim adımı soyadımı. Çünkü sol elimin kas hafızası harfleri nasıl yapacağını bilmiyordu. Aynı şekilde sağ ayağım ile topa nasıl ve hangi şiddette vuracağımı bilmeme ve isabetli şutlar atabilmeme rağmen aynı şeyi sol ayağıma yaptıramam gibi. Kentli olmak kas hafızamıza yaşamsal becerileri kazandırmıyor.

Şehir dışında küçük bahçeli bir evde yaşıyorum. Bahçede ardiye ve eğitim odası olarak kullandığım bir odam var. Fırsat buldukça ve evde yapabileceğimi düşündüğüm projeler bulduğumda becerilerimi ilerletmek için ahşap ile çalışıyorum. Ahşap saksı, sandık seralar ve ahşap pres marangozluk öğrenmek adına denediğim projelerdi. Ahşap pres ile zeytinyağı sıkabilmek keyifli bir deneyimdi. İyi kötü ahşap ile çalışmayı öğrendim. Mevcut ekipmanlarım ile daha ileri düzeyde marangozluk işlerini yapamıyorum yanda resmi görülen gönye kesim makinası ve tezgahına ihtiyacım var. Tabii marangozluk işlerini deneme yanılma yöntemi ile öğrenmeye çalışmak pek sağlıklı bir öğrenme yolu değil. İşin püf noktaları için yine Youtube'a başvurmam gerekecek sanırım. Yeri gelmişken yazayım: Günümüzde Youtube'u eğitim amacıyla kullanamayan, nasıl kullanacağını bilmeyenlerin fark yaratacak başarılar sağlaması zor. Öğrenmek istediğiniz hemen herşey Youtube'da detaylı anlatımları ile yer alıyor. Tabii İngilizce bilgisi Youtube için çok önemli. SYM'de Youtube'u doğru kullanmayı öğretmek de yer almalı.

Marangozluk dışında metal ve metal profiller ile çalışmayı ve kaynak yapmayı da öğrenmek istiyorum.      

SYM'nin Denkliği Nedir?
SYM fikrini anlattığım bir arkadaşım:
- Diyelim ki böyle bir bölüm açıldı, denkliği ne olacak bu bölümün? diye sordu.
Girişimcilik seminerinde izlediğim Özyeğin Üniversitesi Rektörü Erhan Erkut'un Girişimcilik Bölümünü açarken yaşadıklarını anlattığı anıyı anlattım arkadaşıma.
Özyeğin Üniversitesin'de Girişimcilik Bölümünün denkliği için YÖK ile görüşmüşler. YÖK yetkilileri, bu bölüm mezunları kamu sektörlerinden birinde bir işe başvuracak olursa biz bunları ne mezunu diye düşüneceğiz? diye sormuşlar. Bu soruya Erhan Bey, "Merak etmeyin, biz bu bölüm mezunlarını kamuda işe başvurmasınlar diye yetiştiriyoruz" demiş.
Özyeğin Üniversitesi Girişimcilik Bölümünün denkliği nedir bilmiyorum. Bir denkliği olduğu kesin. Benzer şekilde SYM'nin de bir denkliği bulunacaktır.
Önemli olan SYM mezunlarının denklik kaygısı taşıyacak bir işe başvurmayacak olmaları.

Peki SYM eğitiminin bir lisans diploması ile belgelenmesi zorunlu mu? Eğitim aldığım Gaia Education bir üniversite değil, bir vakıf. Sürdürülebilir yaşamın önemini anlamış bir vakıf tarafından desteklenen ve eğitim sonunda bir sertifika verilen bir eğitim neden kurulmasın?          
İlk Olma Fırsatı
Çok ütopik görünüyor olabilir ama yukarıdaki müfredatı zaman içinde öğreniyor ve uyguluyor ekoköy kurucuları ve yaşayanları. Temel soru neden bu bilgi ve deneyim işi eğitim vermek olan bir yerde verilmesin. Deneme-yanılma ile öğrenmek uzun süren ve zahmetli bir süreç, hızlı ve çok sayıda ekoköylerin oluşması için SYM'lere ihtiyacımız var.

Sürdürülebilir Yaşam Mühendisliği Bölümünün açılması için özel üniversiteler ve vakıflar ile yakın zamanda iletişime geçeceğim. SYM Bölümü açılırsa 80'li yaşlarımda (Bill Mollison gibi) bile yapabileceğim bir işim de olur. Açılacak SYM bölümünde araştırma görevlisi ve eğitmen olmaya hazırım. İyi bir araştırma görevlisi ve eğitmen olacağımı garanti ediyorum.  

05-Kasım-2012 NOTU: Sürdürülebilir Yaşam Mühendisliği Bölümünün ütopik bir hayal değil ARTIK bir zorunluluk olduğu konusundaki yazıma bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.

Pazar, Ekim 21, 2012

Kola-Gazoz Kutusu ile Isıtma Paneli. Nasıl Enerji Tasarrufu Yapılır?

Öncelikle bu yazıda anlatılan uygulamanın teknik detayları hakkında bilgi alabileceğiniz Trombe Duvarı ve Güneş Panellerinin temel ısıtma prensibi konusunda bilgilerin yer aldığı Trombe Duvarı yazımı okumanızı tavsiye ederim.

Trombe Duvarı yazısında linklerini verdiğim güneş enerjisi paneli yapım, ve eve yerleştirilmesi videolarını izledikten sonra Youtube'da bu konuda araştırma yapmaya devam ettim. İzlediğim videolarda güneş paneli yapmak için yan taraftaki resim benzeri çatı kaplama malzemeleri kullanılıyordu. Yandaki malzeme yerine başka bir malzeme kullanarak daha fazla ve uzun süreli ısı üretmek için panel içine yerleştirilebilecek başka bir malzeme düşündüm. Aklıma kıvrımlar halinde panel içine yerleştirilecek içi yağ doldurulmuş bakır boru sarmalı kullanmak geldi. Yağ dolu bakır borular daha fazla ısınır ve güneş azaldıktan sonra bile soğuyuncaya kadar ısı vermeye devam ederler. Orta boy bir panel için 15 metre kadar bakır boru kullanmam gerekeceğini düşündüm. 8 mm veya 10 mm lik bakır boru fiyatlarını arama sonuçlarında bulamadım ama geçen senelerde bakır boru aldığım için ucuz bir şey olmadıklarını biliyorum. Deneme amaçlı bir panel üretimim için panel içlerine daha verim ve ucuz ne koyabilirim diye düşünürken alüminyum içeçek kutuları ile yapılan panellerin videolarını buldum. 

Bilmek istediğiniz konu ile ilgili anahtar kelimeleri bulduktan sonra Youtube bir bilgi madeni. Kazdıkça bilgi fışkırıyor. Bir video izlerken izleme penceresinin yanındaki ilgili videolar da bilgiye ulaşmanızı kolaylaştırıyor. Okullarda Youtube kullanma ve izlenenlerden videolardan faydalı bilgi sentezi oluşturma dersleri verilecek günler yakındır.
Alüminyum kutuya doldurulan kola, gazoz, soda, bira, meyve suyu  içildikten sonra toplanıyor. Boş kutuların panel içinde verimli sıcak hava akımını nasıl sağlayacağı konusunda birçok uygulama var.
Kutuların:
  • Alt ve üst tarafının kesilerek bir çeşit boru elde edilmesi, 
  • Üst tarafının kesilip, alt tarafının X, Y, spiral şeklinde kesilmesi, alt tarafının çivi ile delinmesi gibi farklı şekiller verilerek hazırlanan kutular var.  
Bu uygulama bolluğu bir kişiyi "Acaba hangisi daha verimli sorusunu?" araştırmaya yöneltmiş. Kullanıcının hazırladığı birinci videoya bu linkten, ikinci videoya bu linkten ulaşabilirsiniz. Test için kurduğu düzenek ve bilgisayar yazılımı dikkat çekici. Anlatım bolca tekrar içerdiğinden video biraz sıkıcı olmuş. Bu test sonucunda en verimli kutu kesim şeklinin, üst tarafın tamamen kesilmesi ve alt tarafın kalın bir çivi ile delinmesi olduğu ortaya çıkıyor. 

Kutulardan nasıl güneş paneli yapılacağı hakkında birçok video var. İngilizce bilgisi yeterli olmayanlar için en beğendim videodan aldığım resimleri, açıklaması ile eklemeyi ve yazının sonunda videoyu eklemeyi uygun buldum. Bu yazı benim için de alüminyum kutuları kullanarak yapacağım güneş panelinden önce pekiştirme olacak. 

Güneş panelini yapan kişi. Emeğe saygı adına onun resmi ile başlayayım.

Önce güneş panelinin kasasını hazırlıyoruz. İzlediğim videolarda ahşaptan veya metalden yapılmış kasalar vardı. Tercih malzeme temin edebilme ve maliyet durumuna göre size kalıyor. Ben de yapacağım ilk güneş paneli için ahşap kullanmayı düşünüyorum. Elimde bolca tahta var ve tahta ile çalışabilecek ekipman ve bilgiye sahibim.      
Kasayı oluşturan tahtalar vidalar ile birleştirildikten sonra tüm birleşim yerleri slikon ile kapatılıyor. 
Yalıtım sağlayan paneller kasanın arka tarafına slikon ile yapıştırılıyor.

Kasanın yan kenarları da yalıtım malzemesi ile kaplanıyor. Yukarıdaki uygulamada kasanın yan tarafına 3 sıra halinde yalıtım malzemesi uygulanıyor.
Kasanın alt ve üst tarafında havanın gireceği ve çıkacağı, kutuların olmadığı bölümü hazırlamak için yalıtım malzemesinde tahtayı oturtabileceği bölümü kesiyor. 
 Alt bölümü ayıran yere tahtayı yerleştirip, kutuların duruşunu kontrol ediyor.
Hava girişi olacak alt bölümün bir başka açıdan görünüşü.
Kutuları sabitlemek için yalıtım malzemesinde kutu büyüklüğünde delikler açılıyor.

Kutuların yerleşeceği deliklerin bitmiş hali.
Kutuların kasa içinde duruşları kontrol ediliyor.
Sıra geldi kutuların kapaklarını çıkarmaya. Boş alüminyum kutularını kesmek kolay bir iş değil. Konserve açacağı kullanarak kutuların üst kapakları çıkartılıyor.
Bu videoda kutuların alt kapakları da çıkartılıyor. Yazımın başlangıç bölümünde test sonuçlarını verdiğim videoya göre buna gerek yok. Ben yapacağım güneş panelinde kutuların üstünü açıp, altlarını kalın çivi ile 5 yerden delmeyi düşünüyorum.
Önemli bir bölüme geldik. Hava giriş ve çıkış kanalının üst bölümünün kapatılmasına. Üst bölümün kapatılması için alüminyumdan bir parça kullanıldı.
Kapak yerine yerleştiriliyor.
Kapağın kenar kısmı kıvrılarak hava gelen bölüm kutuların olduğu bölümden ayrılıyor.
Hava girişlerinin kapalı hali bir başka açıdan resimlenmiş. 
Kutular birbirlerine slikon ile yapıştırılıyor. İzlediğim başka videolarda kutuları bu aşamadan önce birbirlerine yapıştırıyorlardı. Dümdüz uzanan kutu sütunları oluşturmak için bu videoda yapılmayan fakat başka videolarda izlediğim birbaşka yöntem birbirine 90 derece açı yapacak şekilde vidalanmış tahtaları yatak olarak kullanıp, kutular düz bir sütun olacak şekilde yapıştırılıyordu. Ben de paneli yaparken tahtadan bir kılavuz yatak yapmayı düşünüyorum. 
Kutular çıkartıldıktan sonra güneş panelinin durumu. Alt ve üst tarafta bölünmüş hava kanallarını ve kutuların yerleşeceği delikleri görmek mümkün.
Hava giriş ve çıkış deliklerinin açılması.
Hava giriş ve çıkış delikleri. İzlediğim videolardan çıkardığım sonuç, giriş ve çıkış delikleri ortada yada kenarlarda olabildiği yönünde. Deliklerin durumu paneli nereye bağlayacağınıza göre değişebiliyor.
Kutuların yerleştirilmiş hali. (Paneli yapan Abi sık sık kutuları çıkartıp, takıyor. Gereğini, faydasını anlayamadım. Uğraşmayı seviyor galiba :) ) 
Boyama zamanı. Isı tutma sağlayan özel bir boya ile kutular ve kasa boyanıyor. Yukarıdaki ürünü başka videolarda da gördüm. Yıkarıdaki marka dışında bir marka daha var. Amerika'da Backyard Sience (Arka bahçe bilimi, hobisi önemli bir sektör. Türkiye'de bulamayacağımız farklı bolca malzeme var ellerinin altında. Tabii bizde evlerin büyük çoğunluğunda arka bahçe (Backyard) olmadığı için bilimi de (sience) malzemesi de olmuyor. Ben güneş panelimde su bazlı mat siyah yağlı boya kullanmayı ve boya makinemden püskürterek kutuları ve paneli boyamayı düşünüyorum.   
Boyaması tamamlanmış kasa. Özel boya farkı hissediliyor.
İç işlemleri tamamlanan güneş panelinin üzeri cam ile kapatılıyor. Cam, slikon ile kasaya yapıştırılıyor. Alüminyum kutular ile yapılan ve ürün olarak satılan güneş paneli videoları izledim. Bu hazır ürünlerde cam yerine polikarbon malzeme kullanılmıştı. Polikarbon malzemeyi araştıracağım, cam yerine ben de kullanabilirim. 
Tamamlanmış güneş paneli.

Güneş Panelini yapan kişinin aşağıdaki videosu dışında birkaç videosu daha var. Aşağıdaki videoda verilmemiş ama izlediğim başka videosunda güneş panelinin yerleştirilmiş halini vermiş. Yukarıda yapımı anlatılan panelin eve yerleştirilmiş hali yer alıyor. Birinci panel verimli çalışınca ikinci paneli yapmaya karar vermiş. Panelin ahşap kasasını alüminyum ile kaplamış ve evin dışında estetik bir görüntü sağlamış. 
Şimdi yukarıda resimler ile özetlediğim güneş panelinin nasıl yapıldığının videosunu izleme zamanı.


Boş alüminyum kutuları toplamaya başladım. 45x140 cm büyüklüğünde deneme paneli yapmayı planlıyorum. Gerçi vakit olarak epeyce dardayım bu aralar. Paneli tamamlamam zaman alacak.       

Web Sitenizi - Blogunuzu Kitap Haline Nasıl Çevirirsiniz?

Güneşin Tam İçinde sitesini kısa bir süre önce fark ettim. Sitenin başarısı gerek ziyaret rakamları, gerek aldığı ödüller ile de tescil edilmiş. İhtiyacı belirleyip, sonuca kadar ulaşan keyifli yazılar var. Bu özelliğini Alternatif Yaşam Planlamasına benzettim. 

Güneşin Tam İçinde sitesinde okuduğum "Web Sitenizi Kitap Formuna Nasıl Çevirirsiniz?" başlıklı yazı çok işime yaradı. Alternatif Yaşam Planlamasını kopyala-yapıştır ile word ortamında yedekliyordum. Epey zahmetli oluyordu, yazılarımdaki linkleri ve yorumları yedekleyemiyordum. "Web Sitenizi Kitap Formuna Nasıl Çevirirsiniz?" makalesinde anlatılan adımları yapınca 563 sayfalık Alternatif Yaşam Planlaması kitabım oldu. İçerik bilgileri, sayfa numaraları, yazıların günleri ve saatleri, yazılarda kullanılan linkler dip not olarak kitabımda var. 

Yazılarda kullanılan linklerin dip not olarak yer alması ve yazılara yapılan yorumların yazı sonlarına eklenmesi keyifli bir kitaba sahip olmanızı sağlıyor. 

Blogbooker uygulamasına Paypal kullanarak bağış yapmak mümkün. Asgari bağış tutarı 10 euro. Bağış esaslı yazılım alma - bilgi paylaşma fikrini seviyorum ve elimden geldiğince destekliyorum. Blogbooker'a 10 euroluk bağış yaptım. Yaptığım bağış tutarı elde ettiğim Alternatif Yaşam Planlaması kitabına fazlasıyla deydi. 

"Web Sitenizi Kitap Formuna Nasıl Çevirirsiniz?" yazısında anlatılan kitap bastırma uygulamasını denemedim ama yakın zamanda detaylı incelemeyi düşünüyorum.         

Perşembe, Ekim 18, 2012

Ekoköyler Nedir? Örnek Ekoköyler, Örnek Alternatif Yaşam Modelleri

El kadar kitap. Bir günde rahatlıkla bitirilecek kadar ince. Bu ince hali ile bile örnek olacak çok uygulama ve yaşam biçimini etkileyici biçimde anlatıyor.   İçerisinde anlatılan ekoköyleri, uygulamaları, verilen genel ağ bağlantı adreslerini derinlemesine incelerseniz binlerce sayfalık bilgiye ulaşmak mümkün.

Ekoköyler hakkında kısa ve çarpıcı bilgileri kitaptan birkaç alıntı ile vereyim. (Bir tüyo: Siz de benim gibi okuduğunuz kitapta beğendiğiniz yerlerin altını çiziyorsanız 8B cinsi kurşun kalem kullanın. Çok kolay yazılıyor ve kolay siliniyor, çok yumuşak uçlu bir kurşun kalem.) 

Bölüm 5, sayfa 103 : Ekoköyler gönüllü sadeliğin ve kendine yeterliliğin canlı temsilcileridir.

Bölüm 1, sayfa 23:


Bölüm 2, sayfa 29:


Bölüm 2, sayfa 42 


Bölüm 4, sayfa 98



Ekoköyler kitabında beni etkileyen iki başlıktan, Gaia Education ve Ithaca Ekoköyünden, incelemeye başladım. Gaia Education araştırırken, Ekoköy Dizayn Eğitimi başlıklı yazımda anlattığım süreç sonucu yeniden üniversiteli oldum. İlk online dersi dün aldım. Bu konu ayrı bir yazı konusu olduğu için şimdilik detayları vermiyorum.  

Ekoköyler kitabından Ithaca hakkında yaptığım alıntıyı yukarıya eklemiştim.

Ithaca Ekoköyünün web sitesini inceledim ve Ithaca hakkında okumam gereken yüzlerce sayfalık belgeyi web sitesinden indirdim.

Ithaca'yı Alternatif Yaşam'a çok yakın buldum. Kolaylıkla tekrarlanabilir, deneysel bir yaşam modeli oluşturma çabası içindeler. Yerleşimleri kentte. Ithaca'da yaşıyanlar kentte doğmuş, büyümüş ve hala kentte yaşayan insanlar. Ithaca kent içinde kırsal ekoköy olmayı başarabilmiş bir yapı.  
Yanda resmi olan Ecovillage at Ithaca kitabını satın aldım. Hangi zamanda okuyacağım bilmiyorum ama kitabı okuduktan sonra Ithaca hakkında yazacak çok şey çıkacaktır.



Pazartesi, Ekim 15, 2012

Su Arıtma Yöntemleri, Deniz Suyundan İçilebilir Su Elde Etme

30 Ağustos 2009 tarihli "Deniz suyundan tatlı, içilebilir su elde etme" başlıklı yazımda cam kavanoz, bakır boru ve büyüteç kullanarak deniz suyunu arıtmayı denemiş, başarısız olmuştum. Teorik olarak olası görünen projem, büyüteci odaklayamamaktan ve yeterince ısı elde edememekten dolayı çalışmamıştı. Aynı yazıda, teoriyi lastik ocağı ile denemiş, küçük miktarda olsa da bir miktar içilebilir su elde etmiştim.   

Bazen eksik kalan bir parçayı bulununca tüm bulmaca hızla çözülebiliyor. Deneme - yanılma, ders alma, hatalarımı değerlendirmeden sonra okuduğum bir yazı, seyrettiğim bir video tüm bulmacayı hızla çözmeme yarıyor. Bardağım birçok konuda doldu, artık üzerine koyduğum birkaç damla taşmasına yetiyor. Araştırma konusunda çalışacağım bir işim olmalı :)  

Güneş panellerini azami derecede nasıl ısıtırım sorusu üzerinde araştırma yaparken 2009 yılında başarısız olan içilebilir su elde etme projesinin çözümünü buldum. Ben kırtasiye tipi büyüteçlerle kavanozu kaynatmaya çalışırken, elalem pencere camı büyüklüğünde mercekleri odaklayarak şişeleri patlatacak kadar ısı üretiyormuş.    


Yukarıdaki video merceklerin ne kadar güçlü olabileceğini gösteriyor. Tabii ne kadar büyük mercek kullanılması gerektiğini de. Videoda kullanılan mercek 120x70 cm +/- 10 cm boyutlarında olmalı.  

Videoyu beraber izlediğim arkadaşıma
- 30 saniye içinde şişedeki su kaynamaya başlıyormuş dedim.
- 30 dakika olmasın dedi
- Hayır, 30 saniye dedi.

30 saniyede bir şişe suyu kaynatmak mı? Bu hıza sahip bir ısıtıcı biliyor musunuz? 

İngilizce bilgisi yeterli olmayanlar için videodaki çarpıcı bir noktayı vurgulayayım istiyorum. İlk kaynatma denemesi sırasında merceğin odak noktasını şişenin tam üzerine getirdiği için çok ısınan şişe patladı. İkinci denemeyi yaparken merceğin odak noktasını şişenin biraz üzerine getirdi. Bu hali ile bile şişe hızla kaynıyordu. Merceğin ne kadar güçlü ve hızlı ısı ürettiğini göstermek için bir tahtayı şişenin üzerinde yer alan merceğin odak noktasına tuttuğu anda tahta alev aldı. Bir saniyede !!! 

40 dakika kaynatma ve mercek odağının birkaç kez ayarlanmasından sonra bir şişe su içilebilir hale geldi. 

Pekii mercek bulamazsak ne yapabiliriz? Yukarıdaki deneyi yapan Dan Rojas bunu da düşünmüş ve aşağıdaki video hazırlamış. 

 

 3,5-4 metre yüksekliğinde 150 cm kenarları olan kare şeklindeki kulenin üzerine sera naylonunu germiş. Sera naylonunun üzerine bir miktar su koyarak doğal bir mercek elde etti.

Bir önceki mercek kadar etkili değil elbet ama kolaylıkla yapılabilir. Bu doğal mercekle birşeyler yakmak, ısıtmak ve pişirmek mümkün. 
Deniz Suyu Nasıl Damıtılır?
Son video büyük miktarda deniz suyunu arıtmak için kullanılan bir yöntem. Bu yöntemde bakır boru yerine buharlaşan su bir çadır örtü sayesinde toplanıyor. Aşağıdaki videoda su güneş ışınları ile buharlaşıyor ve örtüde soğuyarak çadırın altında toplanıyor, içilebilir su haline geliyor.  

Çadır örtü camdan olursa ve suyu ısıtmak için mercek kullanılırsa daha hızlı şekilde deniz suyunu içilebilir hale getirmek mümkün.

Tüm bu videoları izledikten sonra yazıma başlarken bahsettiğim ve başarısız olan deniz suyu artıma projem aklıma geldi. Videodakine benzer büyüklükte bir mercek satın alabileceğim bir yer var mı? diye Google taraması yaptım. Videodaki boyutta mercek satan bir kaç firma bilgisine ulaştım ama hepsi toptan satış yapıyorladı ve yurtdışı firmalardı. 

Türkçe kaynaklarda bir araştırma yapınca gittigidiyor.com sitesinde "Fresnel Lens Setiyle TV" başlığı altında A4 kağıttan biraz küçük büyüklükte merceklerin satıldığını gördüm. Komiktir Türkiye'de bu mercekler çakma projeksiyon cihazı yapmak için kullanılıyor. Hemen bir tane satın aldım.

Haftasonu deney zamanı....     


Cumartesi, Ekim 13, 2012

Trombe Duvarı, Güneş ile Isınma, Güneş Panelleri Uygulamaları

Bir süredir New York'taki Ithaca Ekoköy'ünü inceliyorum. Detaylı bir yazıyı yakında yayınlayacağım. İngilizce bilenler bu linkten Ithaca ekoköyü hakkında bilgilere ulaşabilirler. 

Ekrandan uzun yazıları okumayı sevmediğimden olsa gerek Alternatif Yaşam Planlamasındaki yazılarımı kısa tutmaya çalışıyorum. Ve fakat bu yazı size tüm hikayeyi anlatabilmem adına uzun olacak. 

Trombe Duvarını ilk Çelik Erengezgin'in yazılarında okumuş ve çok etkilenmiştim. Küçük Evim blogunda da Trombe duvarı ve güneşle ısınma hakkında çok faydalı yazılar okumuştum. Küçük Evim blogu yazarı Zeynep Hanımın hoşgörüsüne sığınarak bu yazıda çok aydınlatıcı olacağını düşündüğüm iki yazısını kullanacağım. 

Küçük Evim'den aşağıya alıntıladığım Güneş Mimarisi başlıklı yazı ile başlayayım.

Güneş mimarisi, bir evi güneşten en iyi şekilde faydalanacak şekilde planlamayı öneriyor.
Güneş evlerinde, güney cepheler bol camlı ve batı/ doğu cephesine göre geniş planlanıyor. Böylece kışın doğudan batıya doğru güney tarafına yatık ilerleyen güneş tüm gün evin içini ısıtıyor. Yazın güneş kışa göre daha dik geçtiği için çatı ve saçakları, evin aşırı güneş altında kalmasını engelleyebiliyor. Bu kadar basit!
Güneşin bu nimetlerinden faydayı güçlendirmek için, evin içinde doğrudan güneş alan yerlerde taş, tuğla veya beton gibi ısıl kütleler (ısı depolayabilen kütleler) bulundurarak, bunların gündüz kazandıkları ısıyı, gece geri bırakmaları ve ev içi ısıyı dengelemeleri sağlanıyor.
Bu şekilde evin güneyden güneşlenmesini sağlamak, güneşten doğrudan faydalanmanın en basit ve bilinen yolu.
Güneşten yine pasif (yani elektriğe çevirmeden) ancak dolaylı faydalanmanın bir yolu ise, evin güney cephesi önünde, duvar boyu ve yüksekliğince dar bir camekan sera yapmak. Bu sera ile duvar arasında ısınan havayı, duvarın yukarısında bırakılan deliklerden içeri almak ve duvarın aşağısında bırakılan deliklerden de evin içinden soğuk hava akımını sağlamak. Bu şekilde güneş olduğu sürece evin içine sıcak, evden dışarı soğuk havayı döndürerek hem havalandırma hem de ısınma sağlanabiliyor. Camekan arkasındaki duvar, taş, dolu tuğla veya beton gibi bir ısıl kütle olursa gündüz depoladığı ısıyı gece salarak kalorifer görevine devam ediyor.
Bu yöntemde inşaa edilen camlı duvarlara, 1970’lerdeki ilk uygulayıcısı olan Fransız Mimar Felix Trombe’un adı verilmiş. 90’larda unutulan Trombe duvarlar, 2000’li yıllarda tekrar revaçta.
Evinizde doğrudan güneş ısısından mı, yoksa trombe duvarlı ısınmadan mı faydalanmayı tercih edeceğiniz, bölgenizin güneşlenme oranına göre değişebilir. Kışın bol güneşli ancak soğuk olan yerlerde (Kayseri, Van gibi ) Trombe duvarı etkin olabilir.

Küçük Evim'den alıntı yapacağım ikinci yazı Güneşle Isınma başlıklı yazı.

Güneş mimarisi başlığı altında, güney cephede geniş cam alanları, trombe duvarı gibi basit yöntemlerle evinizde güneş ısısından faydalanmanın yollarına değinmiştim. Güneşten pasif olarak (yani elektriğe çevirmeden) faydalanmanın bir yolu da “güneş duvarları”; güneş şöminesi (solar chimney) de deniyor.
Güneş altında bırakılan bir metalin ve arkasında kalan havanın sıcacık olduğunu farketmişsinizdir. Güneş duvarında, delikli metal paneller, alttan-yandan-üstten kapalı olarak evinizin güney cephe duvarına dışardan yerleştiriliyor. Deliklerden giren hava, plaka ve duvar arkasında kalan 20 cm boşlukta ısınarak duvar boyunca yükseliyor ve havalandırma borusu aracılıyla evin içine yönlendiriliyor. Kış güneşinizle ve panellerinizle doğru orantılı olarak, takdire şayan bir oranda bu yolla ısınabilirsiniz.
Yazın ne mi oluyor? Havalandırma borularının eve girişi kapanıyor, bunun yanında plakaların üzerindeki kapakçıklar açılıyor ve ısınan hava doğrudan yukarıdan dışarı bırakılıyor. Çok akıllıca ve çok basit değil mi?
Bir konu aklıma geliyor, yazın panellerin arkasında kalan duvarın ısınmasını önlemek için duvarla panel arasında ısı yalıtımı kaçınılmaz sanırım. Mantar yalıtımı burada da kullanabilirsiniz. Ancak yalıtım yaptığınız durumda, kışın panelin arkasında kalan duvarın ısınma avantajını kullanamayacağınızı da unutmayın.
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Trombe duvarı hakkında bilgimiz olduğuna göre yeniden Ithaca Eköyüne dönebiliriz. Ithaca Ekoköyündeki evlerde de Trombe duvarı kullanılıyor. Yaz aylarında Trombe duvarımı pasif hale getirmek için çok zekice, kolay ve faydalı bir çözüm bulmuşlar. 
Trombe duvarının cam bölümün dışına bir asma dikmişler. Asma kış aylarında yapraksız ve birkaç ana dal bırakılacak şekilde budanıyor. Asma, yukarıda solda, evin içinden çekilen resimde göründüğü gibi, güneş ışığının gelmesini engellemiyor. Yaz aylarında büyüyen asma ve açan yapraklarla cam bölümün üzeri örtülüyor ve camların ısınmasını engelliyor. İşte doğayı kullanmak, çözüm yaratmak bu :) 

Bu konu hakkında planladığım yazı bu kadardı. Küçük Evim blogunda Güneşle Isınmak yazısının "yorum" bölümüne yanlışlıkla tıklayınca bu yazı aşağıdaki tamamlayıcı bilgiler ile uzamış oldu.
Trombe Duvarını panel olarak evinize eklemeniz mümkün. Güneş paneli üretip, montajını yapan firmalar mevcut. Güneş panelinin temel çalışma şemasına bu linkten ulaşabilirsiniz.

Örnek olması için Kanadalı bir üreticiye ait ürünün teknik bilgilerine ve ürünün fiyatına bu linkten ulaşabilirsiniz. Üretici firmanın tanıtım videosunu bu linkten izleyebilirsiniz.  Videoda anlatılanları (ürünün çalışma prensibini) kısaca özetlersem. Paneli duvarınıza yada çatınıza yerleştiriyorsunuz. Paneli dikey yada yatay yerleştirmek mümkün. Güneşli bir günde panel ısındığında ve belirlenen ısıyı geçtiğinde panelde yer alan ve güneş enerjisi ile çalışan fanlar ısınan havayı çıkış deliklerinden eve veriyor. Bu sistem mevcut ısıtma sisteminize ek olarak kullanılıyor, kendi başına bir ısıtma sistemi değil. Akşam, sistem ısı üretmiyor.
Danimarka'lı bir üreticiye ait panelleri Türkiye'ye ithal eden bir firma buldum, detay hakkında mesaj yazdım ama henüz cevap almadım.
Panellerin uygulamalarını aşağıdaki resimde görebilirsiniz.
Bir Türk olarak akla ilk "Bu paneller ne kadar verimli ve ne kadar sürede kendini kurtarır sorusu geliyor?" Bu konuda bolca teknik çarpma, bölmenin olduğu hesaplamalar yapılabilir. Ancak ben kısa yoldan gitmeyi tercih ediyorum. Elin güneş görmez Danimarka'sında ve Kanada'sında bu paneller satılıyorsa, İzmir'de kullanmak kesin verimli olur ve verdiğin paraya değer.

Bir Türk olarak akla ikinci olarak: "Bu ürün yapılması zor bir şeye benzemiyor, biz bunu kendimiz yapamaz mıyız?" sorusu geliyor. Youtube Solar Heater, Hot Air Collector, Solar Panel gibi arama kelimeleri ile birçok videoya ulaşmak mümkün. Ben epeyce video izledim. En keyif aldığım ev yapımı güneş paneli videosuna bu linkten ulaşabilirsiniz. Bu videoda panelin içinin nasıl yapılabileceğini öğreniyorsunuz. Bir başka videoda yapılan panelin eve ve dış duvara nasıl monte edildiği anlatılıyor. Montaj ile ilgili videoya bu linkten ulaşabilirsiniz. Son olarak en basit öğrenci uygulamasını bu linkten izleyebilirsiniz.

Bir Türk olarak akla üçüncü olarak: "Eee bunu neden kimse henüz Türkiye'de yapmıyor? bari ben yapıp satayım, köşe olayım." cümlesi geliyor.
Türkiye'de hazır halde panel yapan var mı henüz araştırmadım. Ama biliyorum ki bu yazıyı okuyan ve güneş enerjisi işinde olan biri bu panelleri yapmayı ve satmayı düşünecektir.  

Perşembe, Ekim 11, 2012

Ekoköy Dizayn Eğitimi (EDE) - Gaia Education

Gaia Education sayfasını bugün inceldim ve Ekoköy Dizayn Eğitiminin (Ecovillage Design Education) başlamak üzere olduğunu sevinerek gördüm. Eğitim hakkında detaylı bilgiye ve kayıt işlemlerine bu linkten ulaşabilirsiniz. 
Eğitim 4 ayrı başlıkta veriliyor.
  1. Sosyal Dizayn Eğitimi
  2. Ekonomik Dizayn Eğitimi 
  3. Ekolojik Dizayn Eğitimi
  4. Dünya Bakışı  
Tüm başlıkların yer aldığı eğitime katılmak 1.100 Pound. İsterseniz eğitim başlıklarını tek tek de alabiliyorsunuz. Her başlık için bedel 300 Pound.
2012-2013 Eğitim programını aşağıda bulabilirsiniz.
Eğitim ve kayıt bilgilerinde eksik bulduğum birkaç soruyu ilgili adrese mesajla sordum. Yarım saat geçmeden cevap verdiler. 
Tüm eğitimleri alır, sınavları geçer ve proje grubunda yer alırsanız eğitim sonunda diploma verilmekte. Eğitimleri tek tek almanız halinde bir katılım belgesi veriliyor. Eğitimler bilgisayar üzerinden erişilecek size özel kullanıcı adı ve şifresi ile yapılmakta. Canlı bağlantı ile ders anlatımı, sohbet şeklinde ders yapısı bulunmuyor.
Ben 2012-2013 ilk dönem için Ekolojik Dizayn dersini almayı, ikinci dönem Ekonomik Dizayn dersini almayı planlamıştım ama tüm programı almayacağım için diploma alamayacaktım. Kalan dersleri gelecek sene alırsam ve tüm eğitim programını tamamlarsam diploma alıp alamayacağımı sordum. Eğitimleri iki seneye yayabileceğimi ve sonunda proje grubunda yer alamam durumunda diploma verileceğini belirttiler. 

Ekoloji Dizaynı dersi için hemen başvuru formunu doldurdum ve cevap bekliyorum. Kayıt süresi geçmiş ama henüz dersler başlamadığı için programa dahil olabilirim diye umuyorum. 

Siz de böyle bir eğitime katılmayı düşünürseniz, Gaia Education'ı araştırıp, bu konudaki öncülüğünü gördükten sonra hızlı karar vererek kayıt olmayı düşünebilirsiniz. 

12 - EKİM - 2012 NOTU : Ekoloji dersine başvurum kabul edildi, havaleyi bugün yaptım. Yeniden öğrencilik günlerime dönüyorum. Başvuru onay mesajında haftada ortalama 12,5 saatimi eğitim sitesinde geçirmem gerektiği yazıyordu. Epey yoğun bir eğitim dönemi beni bekliyor, öğreneceklerim için şimdiden heyecanlanıyorum.

Salı, Ekim 09, 2012

Alternatif Yaşam İçin Eylenceli Bir Sponsor Haberi

Zaytung haberleri bazen çok keyifli, yaratıcı ve keşke doğru olsa diyebileceğimiz haberler olabiliyor. Aşağıda Zaytung'dan aldığım ve her satırına katıla katıla güldüğüm bir haber var.  

Haberin sonunda 20 dönüm arazide kendi kendine yeten bir yaşamı uygulamayı düşünüyorum dese tam benim hayalini kurduğum haber olacak.   

Bir Zaytung haberi de benden:) Muammer Elkiz ile Alternatif Yaşam Çiftliği sponsorlüğü görüşmelerine başladım, kuruyorum çiftliği.
-------------------------------
Yılın 3. Çeyreğinde 4.2 Milyon Dolar Net Kâr Eden Elkiz Holding, Yeterince Para Kazandığına İkna Olarak Kendini Feshetti


Kamuyu Aydınlatma Platformu'na (KAP) gönderilen konsolide finansal tablolarına göre 2012 yılının üçüncü çeyreğini 4.2 milyon dolar net kârla kapatan Elkiz Holding Anonim Şirketi, yatırımcısının yüzünü güldürürken bu sabah şirket yönetiminden yapılan açıklama piyasalarda soğuk duş etkisi yarattı. Yönetim Kurulu Başkanı Muammer Elkiz, "Hesapladık, bugüne kadar kazandıklarımız yedi sülalemize yetiyor. Son açıklanan rakamları da göz önüne alırsak, artık şu saatten sonra çalışmanın bir anlamı yok. Velhasıl, dükkanı kapatıyoruz..." şeklindeki sözleriyle, şirketin fesih sürecine girdiğini duyurdu.
"Motivasyon sorunu yaşıyoruz"
28 yıl önce küçük bir atölyede, aile şirketi olarak iş dünyasına atılan ve aradan geçen zaman zarfında Türkiye'nin önemli holdinglerinden biri haline gelen Elkiz Holding dün beklenmedik bir şekilde faaliyetlerini durdurma kararı aldı. Kararın arkasında hiç kimsenin farklı bir neden aramaması gerektiğini kaydeden Yönetim Kurulu Başkanı Muammer Elkiz, "Yatırımcılarımız ve çalışanlarımız lütfen bizi affetsinler ama bu kadar para kazandıktan sonra çalışmak için herhangi bir neden göremiyoruz. Mezara mı götüreceğiz?" derken, yönetim kurulu olarak zaten bir süredir motivasyon sorunu yaşadıklarını da sözlerine ekledi.
"Keşke benim babam da zengin olsaydı"
Son günlerde kişisel olarak da işleri bir hayli boşladığını samimi bir şekilde itiraf eden deneyimli iş adamı, ticaret hayatına atıldığından beri hep elinin rahata kavuşması için beklediğini vurgularken, kendisiyle birlikte komple holding'i emekliye ayırmaya götüren süreci şu sözlerle özetledi:
"Doğrusunu söylemek gerekirse, daha ticarete atıldığım ilk gün bile aklımda emeklilik vardı. Aman ailem için para kazanayım, aman çocuklar aç kalmasın diye diye bugünlere kadar geldik. Hamdolsun eşşek yüküyle de para kazandım ama artık yeter. Yaş oldu 62. Hiç öyle ölene kadar çalışayım, 80 yaşında bile sabah 6'da kalkıp soğuk duşumu alıp şirketleri kontrole gideyim gibi bir derdim olsun istemiyorum. Zamanında çocuklara da dedim, 'Gidin canınız ne istiyorsa yapın, Londra'da sanat tarihi mi okuyacaksınız, playboy mu olacaksınız ne halt yiyorsanız yiyin. Şirketin başına geçip eşşek gibi çalışayım gibi bir derdiniz olmasın' diye uyardım. Sağolsunlar, zaten akıllı çocuklar. Hiçbirinin okumakta falan gözü olmadı, maşallah bugüne kadar şirketten gelen parayla günlerini gün ettiler. Etsinler de zaten, keşke benim de babam zengin olaydı da ben de yapabileydim bunları..."
Helallik istedi
Toplantı esnasında büyük bir rahatlama yaşadığı ve oldukça neşeli olduğu gözlerden kaçmayan Muammer Elkiz, holdingin şu anki haline gelmesinde payı olan tüm çalışanlara ve yatırımcılara teşekkür etmeyi de ihmal etmedi. Herkesten haklarını helal etmesini isteyen Elkiz, bundan sonrası için kafasında öyle büyük planlar olmadığını da sözlerine eklerken, "Valla eş dost, 'Al yatını, tek başına dünya turuna çık' falan diyorlar ama yok yani. Hiç işim olmaz. Sapanca'da 20 dönüm arazide havuzlu mavuzlu villam var, orada takılırım işte. Uzak bir yere gideceksem de, efendi gibi jetime atlar giderim. Şu yaştan sonra kendimi yoracak, zora sokacak değilim." diyerek, rahat bir emeklilik dönemi geçirmek istediğini gözler önüne serdi.

Pazar, Ekim 07, 2012

Soya Filizi Nasıl Yetiştirilir?


Filizlendirme çalışmalarına devam. Buğday ve Yeşil mercimek filizlendirmesinde başarılı sonuçlar aldığım filizlendirme teli soya fasulyesi ve nohutta başarılı olmadı. Filizlendirme telindeki fasulye ve nohut ikinci günden sonra dayanılmayacak kadar kötü kokmaya, erimeye başladı, atmak zorunda kaldım.

Elimde geçen senelerden kalan bir miktar perlit vardı, perlite soya fasulyesi ekip, deneyeyim istedim. Perlite bir alternatif olması için kompost yapımında kullandığım talaşla karıştırılmış perlit doldurduğum ikinci bir saksı hazırladım.
Yukarıdaki resimde yeşil saksıyı sadece perlit ile, kahverengi saksıyı talaş ve perlit karışımı ile doldurdum. 
Bir gece suda beklettiğim soya fasulyelerini saksılara diktim. Beşinci günün sonunda yazımın başındaki resimde ilk sırada görülen soya filizleri yetişti. 
Perlit içindeki fasulyelerin kök gelişimi iyiydi ama talaş karışımlı saksıdaki fasulyelerinin tüm kökleri erimiş ve gelişmemişti. Kahverengi saksıdaki tüm fasulyeleri attım. 
Yeşil saksıdaki fasulyeleri söktüm, bolca yıkadım, tüm perlitleri temizledim. Soya fasulyelerinin kök kısımlarını kestim ve lezzetli bir salatada taze taze kullandım. 

Nohut filizlerini de perlitte yetiştireceğim. 

Gelişimi devam eden kompostlarım tamamlanınca bir denemeyi kompost ile hazırlanan saksıda yapacağım.      

Pazartesi, Ekim 01, 2012

Yeşil Mercimek Filizi Nasıl Yetiştirilir?


Filizlendirme işini sevdim. Alternatif Yaşam ve özellikle olağan üstü haller için kusursuz bir beslenme yöntemi.
  • Gıdayı kuru haldeyken çok uzun süre süre bozulmadan saklamak mümkün. 
  • İstenilen zamanda 3-4 gün içerisinde yemeye hazır hale geliyor. 
  • Yemek için pişirilmesi gerekmiyor, doğal olarak enerji ihtiyacı olmuyor. 
  • Yüksek lif, protein ve besin değeri ile çok sağlıklı.   
Buğday Filizi yetiştirmeye benzer şekilde filizlendirme telini kullanarak yeşil mercimek filizleri yetiştirdim.

Yeşil mercimek filizlendirme aşamaları:
1) Mercimekleri 24 saat boyunca suda beklettim.
2) Su ile şişen mercimekleri süzüp, filizlendirme teline aldım. Filizlendirme teli hakkında detaylı bilgiyi yukarıda linkini verdiğim Buğday Filizi yazısında bulabilirsiniz.
3) Üç gün boyunca 4-5 saatte bir mercimeklerin üzerine su püskürttüm.

Yukarıdaki resimde mercimek filizlerinin 3. günün sonundaki durumunu görebilirsiniz.

Yeşil mercimek filizi, soya filizi, roka, salatalık ve domatesten oluşan salata leziz, faydalı ve protein yüklüydü.

Filizlendirme çalışmalarına devam, sırada nohut filizi var.